Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'nin (ÇYDD) Başkanı Türkân Saylan 'ın evi aranınca kıyamet kopmuştu. Bunun sebebi, arama emrinde Ergenekon'a yüklenen bütün suçların, cinayetten sabotaja kadar, Saylan'la ilgili olarak gösterilmesiydi. Oysa, "Ata Evleri" ile ilişkinin tesbiti için bu yola başvurulduğu belirtilseydi, kimseden ses çıkmayacaktı.
"Ata Evleri" nedir diye düşünebilirsiniz. ÇYDD'nin Kadıköy Şubesi'nde hard disk'ten elde edilen belgeler, bu konuya açıklık getiriyor. Bir kere daha, "teknoloji özürlü" kişiler, sildiklerini sandıkları belgelerle karşı karşıya kaldılar.
İddiaya göre, Hava Kuvvetleri'ndeki "Karargâh Evleri" yapılanmasının bir benzeri, Deniz Kuvvetleri'nde "Ata Evleri" adı altında gerçekleştirilmişti. Bu sonuca, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nda görev yapan Tuğamiral Serdar Okan Kırçiçek'in "Saygıdeğer Hanımefendim" hitabıyla başlayan ve ÇYDD Kadıköy Şubesi'nde ele geçen mektup sayesinde ulaşıyoruz. Tuğamiral Kırçiçek, "Saygıdeğer Hanımefendim" diye hitap ettiği kişiye, ÇYDD aracılığıyla askeri okullara giren öğrencilerin bazı sağlık problemlerinin olduğunu ve mülâkatlara iyi hazırlanmadıklarını söylüyor. Mülâkat öncesi yapılması gerekenleri mektubunda şöyle anlatıyor: "Bu listelere alınacak öğrencilerin, sizlere yardımcı olacak personel aracılığıyla mülâkattan geçirilmesi ve eksiklerin mülâkat aşamasından önce tesbit edilerek tarafımıza bildirilmesi gerekmektedir."
Askeri okullara ÇYDD aracılığıyla girecek gençlere yardım sunan Tuğamiral Serdar Okan Kırçiçek, daha sonraki safhada da, münasebetin sürdüğünü şu cümlelerle ortaya koyuyor: "Listemizdeki öğrencilerin dava (Ergenekon davası kastediliyor) başladıktan sonra konferans ve toplantılara katılımlarında aksamalar olduğu tesbit edilmiştir. Öğrencilerin psikolojisinin düzeltilmesi için toplantıların arttırılması ve grupların 3 kişiyi geçmemesine dikkat edilmesi gerekmektedir."
Aynı mektupta, "cumhuriyetin geleceği ve korunması için, Deniz Eğitim Öğretim Komutanlığı'na bağlı okullarda okuyan öğrencilerin önemi" vurgulanıyor. Bu komutanlıkla, ÇYDD'nin ortak yürüttüğü "Deniz Yıldızı Projesi"nin başarısı hatırlatılıyor. Mektupta, "Saygıdeğer Hanımefendi"den, "öğrencilerle tanıştırılan kızların, öğrencilerle olan irtibatının aksatılmaması, bu öğrencilerin morallerinin düzeltilmesi için tanıdık gazeteci, bürokrat ve akademisyenlerle görüştürülmesi" tavsiye ediliyor. Kızların, teğmenlerin evlerine sık sık giderek, onları kontrol altında tutması isteniyor. Mektubun son kısmında ise, Tuğamiral Kırçiçek, muhatabından özür dileyerek, bir hatırlatmada bulunuyor: "Söz konusu dosyaların, her zamanki gibi ne kadar gizli ve özel olduğunu biliyorsunuz. Özeninize teşekkür ederim."