Kızılderili çocuk, babasına, neden isimlerinin uzun ve adeta birer öykü gibi olduğunu soruyor: "Gece Uluyan Çakal, Gün Doğarken Uçan Kartal... Bunlar ne biçim adlar?"
Baba, cevap veriyor: "Kızılderili adları çok anlamlıdır. Küçük kardeşin Dolunay. Mehtapta annenle birlikte olduk, o güzel çocuk doğdu. Erkek kardeşin Çakan Şimşek. Annenle bir gün gezerken, sağanak halinde yağan yağmurdan kurtulmak için girdiğimiz mağaranın ağzında şimşekler çakarken seviştik ve kardeşin Çakan Şimşek oldu. Ablan Bahar Çiçeği; ilkbaharda annenle otların arasında koşuyorduk, yere düştük; o güzel çocuk, Bahar Çiçeği doğdu... Şimdi anladın mı Yırtık Prezervatif."
(A. Oskay'a teşekkürler)