Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HÜLYA GÜLER

Büyümek için küçülmenin getirdiği çeviklik

Büyümek için küçülmek ya da plaza diliyle söyleyelim shrink to grow; hep duyduğum ama tam olarak uygulayanına bir türlü rastlayamadığım bir stratejiydi. Ta ki Tekfen Holding CEO'su Hakan Göral ile sohbetimize kadar. Tekfen'in Etiler'deki (plaza olmayan) genel merkezinde buluştuğumuzda Göral, CEO koltuğunda geçirdiği ilk 1.5 yılı anlattı. Göreve geldiğinde Tekfen Holding için 5 yıllık bir stratejik plan hazırladıklarına değindi. Söze 'önce ciddi bir ev içi temizliği yaptık' diyerek başlayan Göral, ilk 1.5 yılı küçülme, kalan 3.5 yılı da büyüme dönemi olarak adlandırdı. Ardından iş dünyasında pek alışık olmadığımız bir samimiyetle küçülme dönemini özetledi: "Yoğun yatırım içeren bir stratejik program planladık. Tabi bu yatırımlar, öncesinde ciddi bir ev içi temizliği gerekti. Özellikle taahhüt grubunda daha yoğun olarak uyguladığımız stratejik plan çerçevesinde bazı pozisyonları hiç açmamak üzere kapattık. Kimi bölümlerimizi birleştirdik, kimi operasyonları tek çatı altında topladık. Yurt dışındaki temsil ofislerimizin yarısından çoğunu kapattık. Özellikle Ortadoğu'da yıllardır tahsil edilmemiş kimi hak edişlerimizi aldık. Tüm aktiflerimizi Tekfen Gayrimenkul şirketinin altında topladık ve bu süreçte bazı gayrimenkullerimizi de sattık."
Böylece hedefledikleri çevik yapıya kavuştuklarını ve artık planladıkları gibi büyümeye hazır olduklarını anlatan Göral, 2023'te 1.8 milyar dolar cirosu olan Tekfen Holding'i 2028'de 2 milyar doların üzerinde ciroya kavuşturacak stratejiyi yani 3.5 yıllık büyüme dönemini ise şöyle detaylandırdı:
İşlerimizi 3 ana iş birimi altında konsolide ediyoruz; mühendislik, taahhüt ve tarımsal sanayi yatırım grubu. Mühendislik ve taahhüt grubunun yurt dışı, tarımsal sanayi grubunun ise yurt içi odaklı bir iş modeli var. Önümüzdeki dönemlerde, bu anlamda majör bir değişim beklemiyoruz.Yenilenebilir enerji çözümleri ise bizim dördüncü iş kolumuz oldu.
Suudi Arabistan'da deneyimimize güvendiğimiz endüstriyel tesis ve boru hatları alanında 450 milyon dolar bütçeli iki yeni proje aldık. Bu, büyüme (grow) kısmına eriştiğimiz ile alakalı bütün paydaşlarımızda pozitif bir algı oluşturdu.
Toros Tarım olarak Türkiye'nin en büyük amonyak kullanıcısıyız. Dolayısıyla şu anda Türkiye'nin en büyük kapasiteli yeşil hidrojen ve amonyak tesisi projesi için çalışıyoruz. Burada bir Alman mühendislik şirketiyle ön mühendislik ve fizibilite çalışmalarını yapma aşamasındayız. Her şey beklediğimiz gibi giderse yıl sonu gibi detay mühendislik çalışmaları ve 2027 - 2028 gibi de tesisin devreye girmesi söz konusu olacak. Bu sadece bizim için değil ülkemiz için de kritik önemde bir yatırım. Şimdiden ortaklık arayışındaki uluslararası yatırımcıların radarına girdik bile.
Yenilenebilir enerji iş kolumuzdaki yatırım planlarımız doğrultusunda yerli ve yabancı şirketlerden bu işin parçası olmak istediklerine dair teklifler alıyoruz. Şimdilik teklifleri değerlendiriyoruz. Biz hem Toros'ta bahsettiğim bu yatırımlara hem de yeni alanlara 750-800 milyon dolarlık bir yatırım bütçesi ayırdık.
Büyümek için küçülmek iyi planlandığında tıpkı dalları budanan ağaçlar gibi şirketlerin de bir anda serpilmesini sağlıyor. Göral'ın anlattıkların anladığım, doğru budamayla serpilen Tekfen Holding'in çeviklik hamlesi uluslararası yatırımcıların da radarından kaçmamış.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA