Önümüzde hazine gibi seçimsiz bir 4 yıl var. Sadece ABD ile başkanlar düzeyi dahil 2-3 hafta içinde ard arda gerçekleşen/ gerçekleşecek temasları saymak bile bunu anlamak için yeterli. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan'ın IMFDünya Bankası bahar toplantıları kapsamındaki temaslarını, gördükleri yoğun ilgiyi takip ediyoruz. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ABD Başkanı Biden ile de görüşeceği ABD ziyaretinin yankıları daha şimdiden uluslararası kamuoyunda başladı. ABD seçimlerinde son 6 aya girilirken ve İran-İsrail bu kadar gerilmişken, Erdoğan'ın 9 Mayıs'taki ziyareti kim ne derse desin son derece kritik ve Türkiye'nin bölgedeki reddedilemez konumunun kabulü olarak görülüyor. Sadece resmi heyetler değil özel sektör temsilcileri arasında da yoğun bir temas trafiği yaşanıyor. Örneğin DEİK/Türkiye-ABD İş Konseyi'nin (TAİK) Erdoğan'ın ABD ziyareti öncesinde ve bu ziyaret sırasında gerçekleştireceği bir dizi etkinlik ve görüşme söz konusu. Bizzat bu temasları yürütecek/yönlendirecek isimlerden biri olan TAİK Başkanı Murat Özyeğin, dün ABD'ye gitmek üzere yola çıkmadan önce bir grup gazeteci ile bir araya geldi.
Bu yılın başında TAİK Başkanı olarak göreve başlayan Özyeğin önce TAİK'in son 2-3 ay içinde gerçekleştirdiği temasları özetledi. Ardından sözü Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ziyareti öncesinde TAİK'in New York'taki iş dünyası buluşmalarına getirdi. TAİK'in 22 Nisan'da gerçekleşecek 14'üncü Türkiye Yatırım Konferası'nda, Amerikalı fon yöneticileri ve kredi derecelendirme kuruluşlarının üst düzey yöneticileri ile Bakan Şimşek New York'ta buluşacak. TAİK'in ayrıca ABD'nin önde gelen şirketlerinin tepe isimlerini, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile mayıs ayındaki ziyaret sırasında Washington'da bir araya getirmek üzere bir yuvarlak masa düzenleyeceğini söyledi. Eylül ayında ise TAİK'in bu kez New York'ta iki ülkenin üst düzey iş insanlarını buluşturacağını vurguladı. Özyeğin'in altını özellikle çizdiği bir buluşma daha vardı. O da ABD Ticaret Bakanlığı'nın en büyük ticaret heyeti organizasyonu olan Trade Winds idi. Ticaret Rüzgârları olarak çevirebileceğimiz bu organizasyon ise 13-15 Mayıs'ta İstanbul'da gerçekleşecek. Trade Winds'in ikinci kez İstanbul'da yapılmasının Türkiye'ye olan ilgiyi de ortaya koyması açısından çok önemli olduğunu söyleyen Özyeğin'in not edilmesi gerektiğini düşündüğüm mesajları özetle şöyle:
*TAİK olarak baş döndürücü bir yoğunluk içindeyiz.
Karşılıklı ekonomik ticari ilişkilerin 100 milyar dolara çıkarılması hedefi için bir çalışma grubu oluşturduk. Şimdi ara hedefler oluşturarak bu 100 milyar dolarlık hedefe doğru ilerlemenin yollarını açıyoruz.
*İki ülke dışişleri bakanlığı seviyesinde gerçekleşen stratejik mekanizma toplantılarının sonuçlarını görmeye başladık.
*ABD ile karşılıklı ekonomik ve ticari ilişkilerin geliştirilmesi açısından çok şanslı bir dönemdeyiz.
ABD-Türkiye arasındaki ilişkilerin olumlu seyri bizim için büyük bir şans.
*Türkiye'nin uygulamakta olduğu ekonomik programın özellikle enflasyon tarafındaki olumlu etkileri görüldükçe ABD'den Türkiye'ye yönelik doğrudan yatırımların artacağını öngörüyoruz. Bu konudaki temaslarımız hep bu yönde gelişmelere işaret ediyor.
*Yapısal reformların hayata geçirilmesi ve doğrudan uluslararası yatırımların artırılması ilişkisinde 4 yıl seçimsiz dönemin büyük bir şans olduğunu temaslarımızda da görüyoruz.
*Bölgedeki gerilimlere rağmen son dönemde ABD-Türkiye ikili temaslarında görülen bütün bu gelişmelerin ışığında önümüzdeki dönemin Türkiye ve ABD'nin arasında aslında ne kadar derin ilişkilerin olduğunun hatırlanacağı bir dönem olacağını düşünüyorum.