Neredeyse bir yıldır heyecanını yaşadığımız 100. Cumhuriyet Bayramımızı, tüm Türkiye tek yürek büyük bir coşkuyla kutladık. 29 Ekim'e bir hafta kala memlekette yer gök kırmızıya boyanmıştı zaten. Pazar günü de bayrağımızın rengi zirve yaptı. Kutlamalara ilişkin duygulandığım, gözlerimin yaşardığı, yarınlara inancımın arttığı o kadar çok an var ki, hangisinden başlasam bilemedim. En iyisi kendi kurumumdan, Turkuvaz Medya Grubu'nun 100 Yıllık Hayaller etkinliği ile başlayayım. Turkuvaz Medya, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'un katılımı ile iş, sanat, bilim ve spor dünyasından çok sayıda ismin AKM sahnesinde, 100 yıllık hayallerini anlattığı çok özel bir etkinliğe imza attı. Aynı zamanda Türkiye'nin 100 yılına damga vuran olayların aktarıldığı bir de fotoğraf sergisi açılan etkinlikten, en çok etkilendiğim bir söyleşiyi aktarayım. Çünkü SABAH'ın ve Türkiye'de gazeteciliğin duayen ismi Yavuz Donat'ın, Orka Holding Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Orakçıoğlu ile sahnedeki diyaloğu, ülkemizin nereden nereye geldiğini anlatıyordu. Pek kıymetli Yavuz Abi, merhum Cumhurbaşkanı Turguz Özal'ın başbakanlığı döneminde Uzak Asya'ya yaptıkları bir seyahatte yaşadıklarını anlatarak söze girdi. Yaklaşık 300 kişilik heyette o kadar çok alışveriş yapılmış ki sonunda odaların kapılarına, 'Daha fazla alışveriş yapmayın yoksa uçak kalkamayacak' diye bir not bırakılmış. Yavuz Abi, "Ama nasıl alışveriş yapmayalım, o zamanlar Türkiye'de gömlek dikiliyor fakat yakaları bir türlü dik durmuyordu" hatırlatmasıyla Orakçıoğlu'na Türk hazır giyim sektörünün bugünü sordu. Orakçıoğlu ise "Yavuz Abi rahat olunuz, sadece gömleklerimizin yakaları değil, tüm markalarımız artık global yolculuğunda rakiplerinin karşısında dimdik duruyor" diyereko günlerin artık çok geride kaldığını vurguladı. Ardından şöyle devam etti: "Bugün Türk markalarının dünya çapında 7 binin üzerinde mağazası, 17 binin üzerinde de satış noktası var. Bu çok büyük bir başarı. Ama buralara kolay gelmedik. Eskiden Türk şirketlerine fuarlarda tuvalet kenarlarında stand yeri verilirdi. Yılmadık, nerede olursa olsun bütün fuarlara katıldık, çok çalıştık. Bize 2-3 ay randevu vermeyenleri bugün biz bekletiyoruz. Orka olarak yurtdışında 200'ün üzerinde mağazamız var. Bunlardan sadece birinin açılışını anlatayım. Güney Afrika'da Johannesburg'daki ilk mağazamızın açılışına Büyükelçimiz de gelmişti. O anı hiç unutamam büyükelçimiz gözyaşları içinde kesti kurdeleyi. Cumhuriyetimizin birinci yüzyılında biz dünyaya açılmayı konuştuk. Ama Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında dünya Türk markalarını konuşacak."
100. yılı nasıl kutladın diye sorsalar yıllar sonra bile aklıma gelecek bir diğer etkinlik de Zorlu Holding ve Grup şirketlerinin desteğiyle hazırlanan Cumhuriyet Müzikali olacak. Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Zorlu ve Grubun CEO'su Ömer Yüngül ile birlikte izlediğimiz müzikal 18 ayda hazırlanmış. Çolpan İlhan & Sadri Alışık Tiyatrosu, Piu Entertainment ve Zorlu Performans Sanatları Merkezi yapımcılığında gerçekleşen müzikal bize Cumhuriyetimizin hangi fedakarlıklarla kurulduğunu bir kez daha hatırlattı.
Dedim ya çok an var 100. yıl kutlamasından yıllar sonra bile hatırlayacağım. Boğaz'daki donanma geçidi bunlardan biri. Bir diğeri ise Togg'ların konvoyu idi. Sadece bir otomobil değil aynı zamanda dijital bir cihaz olan yerli ve milli otomobilimizin ilk sahiplerine konvoya katılım için davet gitmiş. Ve Türkiye'nin dört bir yanından üşenmeyip gelen Togg sahiplerinin Yavuz Sultan Selim köprüsü üzerinden geçişi hepimizin tüylerini diken diken etti. Bu gerçekten çok başka bir duygu, yeni neslin pek anlayamayacağı bir gururdu.
Ee ne de olsa onlar Togg'lu günlere doğdular. Biz ise Devrim'in yolda kalmasının hüznünü yaşayan bir nesiliz. En azından bu tür sebeplerle bir daha hüzünlenmeyeceğimiz nice nice yüzyıllara.