Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HÜLYA GÜLER

New York’un en prestijli 5 projesine Türk mermeri

Birçok konuda olduğu gibi gayrimenkulde de global trendlere yön veren New York'un şu anda kendinden söz ettiren en prestijli 5 projesinin taşları (mermer ve iç dekorasyon malzemeleri) Türkiye'den. Bilgiyi paylaşan Mimar Çağrı Kanver, ABD merkezli Watermark Investments Yönetici Ortağı ve aynı zamanda Gayrimenkul Yatırımcıları Derneği (GYODER) ABD Temsilcisi. 1996 yılından bu yana ABD'de yaşayan Kanver, sektörde kısaca 'gayrimenkulü koklayan adam' olarak tanımlanıyor. Kanver ile New York'taki ofisinde buluştuğumda Türkiye'de saat 22.00 sularıydı. Sohbetimize çeşitli Türk kanallarında o saatlerde yayınlanan siyasi tartışma programları da eşlik etti. Buradaki hayatını Türkiye gündeminden hiç kopmadan sürdürdüğünü dile getirdi Kanver ve "New York'ta iş yapmak isteyen herkese yer var. Kim olduğun, önemli değil ama nereden geldiğini unutmazsan fırsatları daha iyi değerlendirme şansın var. O yüzden yaptığım her işte Türkiye'ye, Türk ihracatçısına gücüm yettiğince fırsat sunmaya çalışıyorum. Türk sanatçılarını ve mimarlarını öne çıkaracak şekilde hareket ediyorum. Televizyondan gündüzleri Türkiye gündemini geceleri de ABD gündemini izliyorum" dedi. Sonra bir solukta New York'un yeni bitmiş ve devam eden 5 gayrimenkul projesini sıraladı: Stein Tower, Copper Building, The Brooklyn Tower, Lantern House ve Rockefeler Naftali.
Projeleri New York'un ikonik binaları olarak niteleyen Kanver, şu bilgileri paylaştı: "Hepsi literatüre geçmiş binalar. Örneğin Steinway Tower New York'un en ince gökdeleni. The Brooklyn Tower Manhattan'ın en uzun gökdeleni. İki kuleli Copper Building değişik tasarımıyla şimdiden simge haline geldi. Bütün bu projelerin en önemli özelliği yeni teknolojiyi ve yeni lüksü temsil ediyorlar. Ve bir ortak noktaları var o da hepsinin taşları Türkiye'den." Ardından bu projelerde Türk mermerinin kullanılmasının önemine dikkat çekti Kanver ve şunları ekledi: "Eurasia'nın Kurucusu Selçuk Kaptan'ın girişimleriyle bu son derece prestijli projelerde Türk mermerinin kullanılması çok önemli. Mermeri aldığımız şirketlerle görüştüğümüzde tek bir kuralımız olduğunu söyledik; kötü taş yollamayın. Bu kurala uyduktan sonra gerisi kolaydı. Zaten taş kendisini gösterdi. Bu projeler bize ve Türkiye'ye birçok yeni kapılar açtı daha da açacaktır."
ABD'de yürüttükleri projelerde Türkiye'den sadece mermer değil, inşaat malzemeleri ve mobilya da aldıklarını hatırlatan Kanver, sözü yurtdışına gitmek isteyen gençlere getirdi. Söylediği özetle şöyle: "Yurtdışı deneyimi önemli, başka ülkelere gitsinler, yaşasınlar, okusunlar. Ama eninde sonunda ülkelerine dönsünler. Gittikleri yerde de işlerini en iyi şekilde yapsınlar. Parti lobiciliği değil ülkecilik yapsınlar. Ancak ülkecilik yaparsak kazanırız."
Ülkecilikten kastını ise şöyle açtı: "Evet, Amerika'da fırsat var. 96 yılında ABD'ye öğrenci olarak gelen öğretmen Hasan'ın oğlu bakın neler yaptı. Ama Türkiye'nin buradan bir farkı var. Türkiye'de herkes, her şeyi devletten bekliyor. Sağlık hizmetleri, afet yardımları her şeyi devlet yapıyor. Dünyada böyle bir ülke yok. Örneğin ABD'de fırtına oluyor, zararı devlet değil sigorta şirketleri ödüyor. Kimse devletten zararı karşılamasını beklemiyor, gönüllü kuruluşlar yardım topluyor, acil müdahalelerde kullanılıyor, devlet alt yapıyı yeniliyor. Sonra devreye sigorta şirketleri giriyor. Sigortanız yoksa bitti, end of story. O yüzden devletimizin kıymetini bilelim."
Ve bir kez daha yurtdışında yaşayan çoğu Türk vatandaşıyla olduğu gibi Kanver ile de sohbetimiz döndü dolaştı, memleketimizin kıymetini bilelim ile son buldu.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA