Ramazan Bayramımızı çifte bayrama dönüştüren Karadeniz Gazının devreye alınması töreninin uluslararası medyadaki yansımalarında dikkatimi çeken iki konu oldu. Biri Türkiye'nin enerjide dışa bağımlılığını giderek azaltan politikalarıyla sonunda Türk gazını Avrupa'ya ihraç eden bir ülke konumuna gelebileceği öngörüsüydü. Bu öngörülerin yer aldığı haberlerde satır aralarındaki endişe gözümden kaçmadı. Diğeri ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıkladığı evlere bir aylık bedava doğalgaz ve bir yıllık doğalgaz indirimi müjdeleri idi. Özellikle Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle fırlayan enerji fiyatlarını halka açıklamakta zorlanan Avrupa ülkelerindeki haberlerde ağırlıklı olarak 'Türkiye'de konutların bir aylık doğalgazı bedava' mesajı öne çıktı. Bu haberlerdeki imrenmeyi de not etmeden geçemeyeceğim.
Nasıl imrenilmesin, 2020 yılının global anlamda en büyük doğal gaz keşfi 32 ay gibi kısa bir sürede karaya ulaştı. Ayrıca bırakın bedavayı ya da indirimi Avrupalılar bu yıl geçen yıla göre 3-4 kat daha fazla doğal gaz faturası ödediler. Üstelik sert geçen kışa rağmen hükümetler doğal gaz tüketimine sınırlama getirdiler. Örneğin İngiltere'de bu kış kombinizi ne kadar açarsanız açın, sistem kısıtlı doğal gaz verdiği için evinizi 21 derecenin üzerinde ısıtmanız mümkün olamadı. Benzer kısıtlamalar çevreci politikaları bir kenara bırakıp kömür enerjisini bile değerlendirmek durumunda kalan diğer Avrupa ülkelerinde de uygulandı. Yani Avrupa'da hükümetlerin evlere indirimli ya da bedava bir yana parasıyla bile verebileceği yeterli gaz yok.
Gelelim Karadeniz gazıyla ilgili satır aralarındaki endişelere. Bunun da sebebini anlamak mümkün. Düşünsenize enerjide yüzde 70'ler civarında dışa bağımlı ve o nedenle de cari açıkla boğuşan bir Türkiye yerine 2030'larda enerji ihraç eden bir ülkeyi neden tercih etsinler. Ama şunu bilmiyorlar. Eski Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın, Enerji Bakanlığı döneminde başlattığı çok yönlü enerji politikalarının sonuçlarını Türkiye bugün bir bir topluyor. Bölgesinin en önemli enerji koridoru konumundaki Türkiye bir yandan yenilenebilir enerji kaynaklarını artırıyor, bir yandan nükleer enerji yatırımları ile çeşitliliğini ve zenginliğini sağlıyor. Bir yandan da 'bu daha başlangıç' motivasyonu ile doğal gaz ve petrol arama çalışmalarını dünyanın en zengin filosu ile son sürat devam ettiriyor. Artık buradan geri dönüş yok, Türkiye enerjide de tam bağımsızlığın tadını aldı, başarılara alıştı.
Alıştığımız başarıların devamı dileğiyle, hepimize mutlu bayramlar.