Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HÜLYA GÜLER

Tarımla dünyayı onarmak, kim bilir belki mümkün

İnternete tarım yöntemleri yazıyorsunuz, bakın neler çıkıyor; kuru tarım, sulu tarım, nemli tarım, geleneksel tarım, endüstriyel tarım, yoğun tarım (en yüksek verimi almak için geliştirilmiş!), ekstansif (yaygın-kaba) tarım, nadas tarımı, nöbetleşe tarım, plantasyon tarımı, sera tarımı, turfanda (erkenci) tarım...
Oysa bugün bundan sonra adını çok daha sık duyacağımız başka bir tarımdan söz etmek istiyorum; regenerative yani onarıcı tarım.
Yenileyici tarım olarak da Türkçeye çevrilen regenerative tarım, insan için gıda üretirken ekosistemleri, toprak ve su varlıklarını, her türlü canlı çeşitliliğini korumanın ötesinde iyileştiren farklı teknik, yöntem, uygulama ve araştırmayı kapsayan geniş bir yelpaze.
Bu kavramla ilk kez PepsiCo Vakfı'nın, Anadolu Meraları iş birliğiyle Konya'da başlattığı Lay's Yenileyici Tarım Projesi'nde karşılaştım. Pepsi'nin gıda şirketi Lay's'in Konya'da sözleşmeli tarım yaptığı çiftçilerle birlikte yürüttüğü proje kapsamında patates üretiminde, bir yılda su tüketimi dahil kullanılan girdiler yüzde 70 azaltıldı. Şirketin ürünlerinin de temel girdilerinden olan patates, pancar, ayçiçeği ve mısır gibi tarımsal ürünlerin ekili olduğu tarlalarda dijital teknolojilerin yanı sıra; yeşil gübreleme, kompost özütü, kapalı sulama sistemi, entegre mücadele yöntemleri, tozlaştırıcı desteği gibi yenileyici tarım uygulamaları kullanıldı. Bu uygulamalar sayesinde uygulama arazisindeki bitki besleme ve koruma yöntemlerinde kullanılan girdiler, konvansiyonel üretime oranla; patateste yaklaşık yüzde 70, mısır, ayçiçeği ve şeker pancarında ise yaklaşık yüzde 20 oranında azaltıldı.
Bu yıl ilk defa 3 farklı bölgede demo tarlalarda yenileyici tarım uygulamaları başlatan şirketin iş birliği yaptığı çiftçilerin birinin Konya'daki patates hasadına PepsiCo Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı ve şirketin Sürdürülebilirlik Kıdemli Direktörü Esra İren ile birlikte katıldım.
Yenileyici tarımın uzun dönemde tarımda dayanıklılığı arttıran en kritik konulardan biri olduğuna dikkat çeken İren önce, PepsiCo'nun bu alandaki global hedeflerine değindi. Şirketin 2030 yılına kadar 28,3 milyon dönüm alanın yenileyici tarım uygulamalarına geçmesi için koyduğu hedefi hatırlattı. Ardından 'dünyada her gün bir milyar kez tüketiciyle buluşan' PepsiCo gibi büyük ve global şirketlerin iklim kriziyle mücadele kapsamında attığı adımların ne kadar büyük bir değişimi başlatabileceğini vurguladı. Her adımda bu bilinçle hareket ettiklerini belirten İren, sözü Türkiye'deki çalışmalara getirdi ve şunları anlattı: "Türkiye'de 15 yıldır binlerce çiftçiye eğitimler verdik. Dijitalleşme ve akıllı sulama ile birlikte çalıştığımız çiftçilerin su kullanımını yüzde 50 azaltmayı başardık. Aynı şekilde destek verdiğimiz daha yeni teknoloji makine ve ekipmanlarla karbon salınımında da yüzde 50 azalma sağladık. Hatta patates kabuğundan elde ettiğimiz gübre projemiz yurtdışında birçok ülkeye ilham oldu ve oralarda da uygulanmaya başladı." İren son olarak 8 milyon TL bütçe ayırdıkları yenileyici tarım projesi kapsamında 75 çiftçiye 3 milyon TL hibe yapacaklarını açıkladı.
Tarım belki özellikle yüksek su tüketimiyle iklim krizinin sebepleri arasında görülebilir ama aynı zamanda en büyük mağduru. Bu alanda atılan her adım kıymetli zira elektriksiz belki yaşayabiliriz ama gıdasız mümkün mü?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA