Yıllar önce bir konferansta, bugünlere yani oyun ile gerçeğin karıştığı metaverse uygulamalarına işaret eden bir konuşma dinlemiştim. Konuşmayı yapan, rekabetçilik alanında dünya çapında bir otorite olarak görülen Prof. Dr. Stephane Garelli idi. Sahneye çıkan Garelli, dinleyicilere bilgisayarlarında ya da (henüz akıllı olmayan) telefonlarında hangi oyunları oynadıklarını sordu. Sonra bu oyunlardaki skorlarını. Skor yükseldikçe kalkan eller azaldı.
Sonunda da Garelli, "Gün gelecek, insanlar özgeçmişlerine eğitim ve iş tecrübelerinin yanında oyunlarda elde ettikleri skorları da yazacaklar. Ve bizler bilgisayar oyunlarındaki performansın işe alımlarda etkili olduğunu göreceğiz" kehanetinde bulundu.
Geçen hafta Garelli'nin bu kehanetine yakın bir deneyim yaşadım. Girişimcilik ekosisteminde yüksek etki ve değer yaratmak amacıyla girişimleri uçtan uca desteklemek üzere kurulan hiWorld'ün metaverse'te düzenlediği basın toplantısına katıldım. Merhaba dünya anlamına gelen hiWorld ile öte dünyalara yani metaverse'e merhaba demek oldukça manidardı.
2 yıl önce katıldığım ilk zoom toplantılarında nasıl bir acemilik yaşadıysam metaverse'teki ilk basın toplantısında da benzer de bir acemilik yaşadım. Ortamda sadece bilgisayar oyunlarıyla arası pek iyi olmayanların acemilik yaşaması dikkatimi çekti. Gözünüzü korkutmayayım, ortama uyum sağlamak oldukça kolay. Zaten bunları yazma sebebim acemiliğimi anlatmak değil.
Önce saç-göz renginizden kıyafetinize kadar görünümünüzle ilgili her şeyi seçip kendi avatarınızı oluşturuyorsunuz. Sonra toplantının olduğu yere giriyorsunuz. İşte bilgisayar oyunlarındaki ustalığınız bu noktada devreye giriyor. Hiç kimseye, hiçbir şeye çarpmadan konferans salonuna geçip oturup bekliyorsunuz.
Ben de bir iki kez sağa sola çarpsam da sonunda içeri girip oturmayı başardım. Ancak bu kez de konuşmacıların sesinin tüm katılımcılar tarafından duyulması ile ilgili sıkıntılar yaşandı. Bir saate yakın süren çabanın ardından avatarından tanıyamadığım bir konuşmacı ünlü oyun şirketi Angry Birds'ün 52. denemeden sonra başarılı olduğunu hatırlatarak tüm katılımcıları zoom'a davet etti. 2 yıl öncenin 'en yenisi' zoom'un bu kadar çabuk eskimesine dikkat çekmek isterim.
Sonunda bildiğimiz bir ortamda hiçbir aksilik yaşamadan hiworld'ün önümüzdeki dönem hedeflerini dinledik. İlk metaverse toplantımı zoom'da tamamlamak zorunda kalsam da bizi bekleyen geleceğe ilişkin ipuçları veren önemli bir deneyimdi.
Meslektaşlarım da benim gibi düşünmüş olmalılar. Zira son zamanlarda katıldığım en kalabalık basın toplantısıydı. En son gördüğüm katılımcı sayısı 79'du.
Garelli ile başladık onunla bitirelim. Değişim, pandemide bahsettiğimiz yeni normalle sınırlı kalmadı, sanal evrende başka dünyaların oluşturulduğu metaverse ile birlikte geldi. Yeni dünyaların işin içine girdiği bugünlerde Garelli'nin son kitabında sorduğu soruyu soralım: Bir kaplan mı, bir kedi mi yoksa bir dinazor musunuz?
***
HEDEF 5 YILDA EN AZ BİR UNİCORN
Yatırımcıları arasında Gedik Yatırım, Inveo Yatırım Holding, Boğaziçi Ventures, Ömer Yücel, İzzet Halyo, Koray Bahar, Ahmet Bilgen, Orhan Bayram, Bora Şahinoğlu, Gökhan Akar, Tevfik Metin Ayışık, Haluk Nişli Ali Kaya ve TheLifeco'nun Kurucusu Ersin Refik Pamuksüzer gibi deneyimli girişimci ve melek yatırımcıların bulunduğu hiWorld, 5 yıl içinde fon büyüklüğünü 5'e katlamayı ve 100'ün üzerinde girişime yatırım yapmayı amaçlıyor. Asıl hedefi ise bu sürede en az bir unicorn adayı girişim çıkarmak.