Türkiye Tasarım Vakfı'nın, çok zekice kurgulanmış bir projesi var: Kadim Anadolu Zanaatlarından Güncel Tasarımlara...
Zekice kurgulanmış diyorum çünkü ülkelerin yumuşak güç unsurlarından biri olan tasarıma odaklanıyor. Üstelik geleneksel zanaatları, Türk değil Avrupalı tasarımcılarla buluşturuyor. Avrupa Birliği (AB) destekli projeyle kadim değerlerin güncel tasarımlarla birleştiği örneklerin Türkiye ve Avrupa'da yaygınlaşması hedefleniyor.
Bu hedef doğrultusunda mümkün olduğunca çok tasarımcıya ulaşmak için ilk etapta Brumen Foundation, Design and Crafts Council Ireland, Design Denmark, Designaustria, Dutch Design Foundation, Latvian Design Centre gibi Avrupa'nın önde gelen tasarım odaklı kuruluşlarıyla iş birliği yapıldı. Projede hepimizin bildiği ancak bugün kaybolma riski taşıyan çinicilik, kakmacılık, keçecilik, taş işlemeciliği ve yorgancılık zanaatları önce Avrupalı tasarımcılara anlatılacak, yakından tanıtılacak. Bu amaçla ilgili film ve belgeler hazırlandı bile. Ardından tasarımcıların bu zanaatlara ilişkin güncel yorumlarını ortaya koyabilecekleri bir yarışma düzenlenecek. Önümüzdeki dönemde ise güncel yorumların uygun olanlarının ticari amaçla üretimi söz konusu olacak.
Türkiye Tasarım Vakfı Başkanı Mehmet Kalyoncu, bu projenin Türkiye'yi dünyada tasarım konusunda da öne çıkarmayı hedefledikleri stratejinin ilk adımı olduğunu söylüyor. Türkiye'nin tasarımdaki mükemmelliğini ortaya koyacak stratejinin ipuçlarını ise şöyle veriyor:
Türkiye Tasarım Vakfı olarak Turkish Design Exellence (Türk Tasarım Mükemmelliği) kavramını oluşturmak, bunu güçlendirmek ve bunun üzerinden Türkiye'ye yumuşak bir güç kazandırmak gibi bir hedefimiz var.
Türkiye'nin tasarımla bilinen, tasarımcı dostu bir ülke olmasına büyük önem veriyoruz. Kadim Anadolu Zanaatlarından Güncel Tasarımlara Projesi belki birkaç yıl içinde tüm boyutlarıyla ortaya çıkacak bir stratejinin ilk adımı.
Bu aynı zamanda kültürler arası diyalog açısından da önemli bir proje. Avrupalı sanatçıların Türk zanaatlarını öğrenmesi, bu zanaatları soyut bir şekilde kendi tasarımlarında kullanmasının etkileri farklı olacaktır.
Bu projenin nerelere varacağını şimdilik bilemiyoruz belki de dünya çapında popüler bir ürün çıkacak. Belki bugüne kadar Türkiye'de hiç kullanmadığımız, bu zanaatların hiç yorumlanmamış bir biçimini göreceğiz. Bu tabi ki projenin sonunda ortaya çıkacak, o yüzden merak içindeyiz.
Kadim Anadolu Zanaatlarından Güncel Tasarımlara Projesi aynı zamanda tasarımın birleştirici gücünü de ortaya koyuyor. Avrupalı bir tasarımcı ile Konyalı bir keçe ustasının bir araya getiren işte bu tasarımın gücü. Bu gücü çok değerli buluyoruz.
Tasarım dediğiniz şey dünyayı güzelleştirmek, dünyanın sorunlarını çözmek için kullanılan bir araç. Bu noktada insanlar birleşmeyecek de hangi alanda birleşecek.
Türkiye'de tasarım farkındalığını oluşturmak, Türkiye'nin tasarım gücünü bütün dünyaya göstermek, tasarımcıların aradığı hikayelerin, medeniyet unsurlarının Türkiye'de ne kadar zengin olduğunu anlatabilmek, tasarımcıları yetiştirmek ve dünyada Türk tasarımını kullanabilecek bir noktaya getirmek üzere bir dizi projenin hazırlığı içindeyiz. Mehmet Kalyoncu'nun sözlerinden anlıyorum ki; Kadim Anadolu Zanaatlarından Güncel Tasarımlara Projesi'nde olduğu gibi kültürlerarası diyalog sağlayan tüm projeleri, yeni bir büyüme hikayesi oluşturan Türkiye'nin yumuşak gücünü ortaya koyma stratejisinin önemli bir adımı olarak görmek gerek.