Geçtiğimiz günlerde SABAH dahil birkaç gazetede, 96 ülkede 7 bine yakın mağazasıyla dünyanın en büyük hazır giyim gruplarından bir olan Inditex'in tam sayfa teşekkür ilanları vardı. Bizim gazetedeki 'Sevgili Özgür' başlıklı ilanda, "İhtiyacı olan kimselere yardım götürmemize destek olduğunuz için teşekkürler. Şirketinizin katkısı, evlerini ve eşyalarını geride bırakmış kişilere sadece giysi ve barınak yardımından ibaret değil. Bu esasında bizim için gerçek bir dayanışma örneği teşkil ediyor" ifadeleri yer alıyordu. Kişisel bir hitapla başlayıp sonrasında birçok şirketin adının sıralandığı bu teşekkür ilanı dikkatimi çekti.
Tamamını okuyunca anladım ki aralarında Zara, Bershka, Massimo Dutti'nin de yer aldığı 8 markayı bünyesinde barındıran Inditex, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) ile birlikte gerçekleştirdiği bir kurumsal sosyal sorumluluk projesine katkı sağlayan Türk tedarikçilerine teşekkür ediyordu. Hem ilanlar hem de proje ilgimi çekince Inditex'ten konuyla ilgili biraz daha detaylı bilgi istedim.
Aldığım cevaplarla ülkemle bir kez daha gurur duyduğumu söyleyebilirim. Nedenine geçmeden önce çok kısaca Türkiye'nin dünyada en çok mülteciye kapılarını açan ülke olduğunu ve son yıllarda dünyanın milli gelirine göre en çok insanı yardım yapan ülkeler arasında ilk sıralarda yer aldığını hatırlatalım. (Bu konuda rakamsal verilerin de yer aldığı daha detaylı bilgilere Dışişleri Bakanlığı websitesinde yer alan, Küresel İnsanı Yardım Raporu'ndan ulaşmak mümkün.)
Gelelim Inditex'ten gelen Türk tedarikçilere ilişkin rakamlara. Inditex, mültecilere yönelik yeni giysi bağışı kampanyasıyla 2020 ve bu yılın ilk 5 ayında Rwanda, Etiyopya ve Burkina Faso'daki mülteci kamplarına 1.3 milyon parça giysi ulaştırmış. Dünya çapında 1805 tedarikçi ile çalışan Inditex'in bu projesine şu ana kadar farklı ülkelerden 45 tedarikçi katkıda bulunmuş. Ve bu 45 tedarikçinin 36'sı Türkiye'den. Yani uluslararası bir şirketin, uluslararası bir sosyal sorumluluk projesine en çok katılım Türk şirketlerinden sağlanmış. Biliyorsunuz kurumlar çoğu zaman hayata geçirdikleri sosyal sorumluluk projelerinin detaylarını kamuoyu ile paylaşırlar. Bunda elbette başka şirketlere ilham verme ve aynı zamanda ihtiyaç sahibi kesimlerin erişebilmesini sağlama gibi bir amacın yanında projeyi hayata geçiren şirkete sağladığı bir prestij de var. Ancak bu projede böyle bir durum yok. Yani Türk tedarikçiler bu sosyal sorumluluk projesine hiçbir beklentileri olmadan katılım göstermişler. Üstelik de projenin neredeyse ana üstlenicisi olmuşlar. Inditex'in açıklaması da Türkiye'deki tedarikçilerin projeye katkısının ne kadar önemli olduğunu vurguluyor: "Yeni giysiler evlerini ve sahip oldukları hemen hemen her şeyi geride bırakmak zorunda kalan mülteci toplumunun fiziksel sağlığını korurken, bir yandan da önemli bir psikolojik destek sağlıyor. Yeni giysiler yeniden normal ve onurlu bir yaşam duygusunun geliştirilmesine yardım ediyor. Böyle bir reklam kampanyasıyla, Türkiye'deki tedarikçilerimizin bu konuda gösterdikleri büyük çaba ve dayanışmayı kamuoyuna duyurmak istedik. Çünkü Türkiye'deki tedarikçilerimiz olmasaydı bu inisiyatif mümkün olamazdı!"
Türkiye, tekstil ve hazır giyim sektöründe 25 milyar doları aşan ihracatıyla global ticaretin önemli oyuncularından biri. Dünyanın belki de en rekabetçi sektörlerinden biri olan tekstil ve hazır giyim sektöründe zaman zaman değişse de dünyanın ilk 3-5 oyuncusu arasında. Belli ki rekabette dünyada adından söz ettiren Türk şirketleri şefkatte de rakiplerini geride bırakmış.