Farkında mısınız bilmem, pandeminin ilk günlerinde herkesin dilinde olan 'yeni normal' artık 'normal'leşti. Mesela, bugün maske ile gezmek değil, maske takmamak yanlış. Neydi insanoğlunun hayatta kalmasını sağlayan en önemli özelliği; uyum sağlamak. Elbette sürecin çok büyük zorlukları var. Hepimiz yaşıyoruz bunları ve bir an evvel bugünleri geride bırakmayı umuyoruz. Ama pandemi koşullarına, dayattığı yeniliklere bir kısmımız o kadar hızlı uyum sağladık ki; örneğin artık hiçbirimiz online gerçekleşen bir etkinliği yadırgamıyoruz. Aksine tercih ediyoruz. Ve bu yeni toplantı formatı bazen sizi çok güzel sürprizlerle de karşılayabiliyor. Böyle güzel bir sürprizle son olarak Selçuk Yaşar Ödül Töreni'nde karşılaştım.
Yaşar Holding'in, kurucusu adına bu yıl ikincisini düzenlediği 'Selçuk Yaşar Ödülü', güneş enerjisine yönelik çalışmalarıyla dünya çapında tanınan Ord. Prof. Dr. Niyazi Serdar Sarıçiftçi'nin oldu. Önceki gün gerçekleşen çevrimiçi törene Prof. Sarıçiftçi Avusturya'nın Linz kentindeki evinden katıldı. Yaşar Üniversitesi ile Selçuk Yaşar Spor ve Eğitim Vakfı işbirliğiyle verilen ödülün bu yılki teması 'bilim' olarak belirlenmişti. Teknoloji alanında yaptığı uluslararası çalışmalarıyla dünyada adından söz ettiren Türk bilim insanı Sarıçiftçi, 1996'dan bu yana Avusturya'daki Johannes Kepler Üniversitesi Fizikokimya Kürsü ve Enstitüsü'nün başkanlığını yürütüyor. Özellikle 'temiz enerji' konusundaki çalışmalarıyla öne çıkan; plastik organik güneş pilleri konusundaki çalışmasıyla dünyadaki ilk patent ve yayına sahip olan Prof. Sarıçiftçi'nin, güneş enerjisi alanındaki çalışmalara ödül verilmesinden mutlu olduğunu vurgulaması dikkat çekici. Türkiye'nin geleceği için güneş enerjisinin önemini vurgulayan Sarıçiftçi, duygularını şöyle ifade etti: "Ülkemizin güneşi hem Türkiye'nin enerjisini hem de bu enerjiden elde ettiğimiz başarıları yurtdışına satabilmemize yetecek kapasitede. Bir sene içinde, bir metrekareye Türkiye'nin pek çok yerinde 1000 kilowatt saatten fazla enerji gider. Bu enerjiyi toplayıp bizim için kullanabilecek bir durumda elektrik enerjisine ve hatta kimyasal enerjiye dönüştürebilirsek dışa bağımlılığımız tümüyle azalacak ve kendi içimizde yeterlilik sağlanacak. Bunun ekonomik, politik ve hatta istiklal ve istikbal boyutu var. Türkiye'nin istiklali ve istikbali güneş enerjisinde." Günün sürprizi ise Türk Marşı'ydı. Sarıçiftçi konuşmasının ardından evinin salonundaki piyanonun başına geçti ve sözlerini Mozart'ın ünlü bestesi Türk Marşı'nı çalarak tamamladı. Bu coşkulu minik piyano dinletisi ise yoğun gündemin içinde günün sürprizi olarak akıllarda kaldı.