Dünyada 220 milyon hektar ile ekim alanı en geniş tahıl ürünü olan buğdayın 30 bin çeşidi bulunuyor. Kim ne derse desin, hangi diyet moda olursa olsun ekmek yani buğday halen insanlığın en temel besini. Zaten bu sebeple buğday pandemi döneminde stratejik ürün ilan edildi ve birçok ülke üretimin yanı sıra buğday ve un depolama kapasitelerinde de artışa gitti. Kökleri 12 bin yıl önce Göbeklitepe'ye kadar giden buğdayın anavatanı ise Türkiye. Son 7 yıldır unda dünyanın ihracat şampiyonu. Her yıl 3-3.5 milyon ton un ihracatına karşılık, 1 milyar doların üzerinde bir gelir ülke kasasına giriyor. Bu bilgileri aktaran Türkiye Un Sanayicileri Federasyonu (TUSAF) Başkanı Eren Günhan Ulusoy, pandemi döneminde insanların içgüdüsel bir şekilde hemen un tüketimini arttırdığına dikkat çekti. Birçok ülkenin yaz aylarını pandeminin ikinci dalgasına hazırlıkla geçirdiğini söyleyen Ulusoy, Türkiye'nin ikinci dalgaya hazır olduğunu ve hatta bu yıl yine un ve unlu mamullerde ihracat şampiyonu olmasını beklediklerini söyledi.
İhracattan söz eden Ulusoy'a buğday ithalatını sordum. Aynı zamanda Uluslararası Un Sanayicileri ve Hububatçılar Birliği'nin (IAOM) Avrasya Başkanı da olan Ulusoy söze, "Buğday ithalatının suçlusu biziz, un ihracaçıtları" diyerek girdi ve son yıllarda Türkiye'de hem un ve unlu mamuller pazarının büyüdüğünden hem de ihracatının arttığından söz etti. Un ve mamulleriyle ülke ekonomisine sağlanan katma değere dikkat çekti. Un sanayinde 50 yıllık geçmişe sahip Ulusoy Un'un da Yönetim Kurulu Başkanı olan Eren Günhan Ulusoy: "Türkiye ithalattaki artışı tarımda dijital devrim ile azaltabilir. Sektör hem büyüyor hem de teknolojiyle buluştukça katma değeri artıyor. Örneğin ben 2003'ten beri şirketteyim. O zamanlar sadece iki ürünümüz vardı; tip1 ve tip2. Ama şimdi sadece bizde 30'dan fazla un çeşidi var. Yakında kişiye özel içerikte hazırlanmış unlar göreceğiz. Yani kişiler kendilerine iyi gelecek tahıllardan oluşan unları sipariş edebilecekler. Gelecek de burada katma değer de."
***
Verim 3 tondan 4.5 tona çıkabilir
Türkiye'nin iç pazar için buğday ithalatına bağımlı olmadığını ancak un ve unlu mamul ihracatı için buğday ithalatına bağımlı olduğunu dile getiren Ulusoy, görüşlerini şöyle aktardı: "Buğday üretiminde ekim alanlarının arttırılması kısa vadeli çözümdür. Orta ve uzun vadede verimlilik artışını sağlamak için tarımda dijital devrim gerçekleştirmek gerekiyor. Türkiye'de hektar başına 3 ton buğday üretiliyor. Bu rakam Avrupa'da 4.5 ton, hatta bazı bölgelerde 6 tona kadar çıkıyor. Dünya ortalaması ise 3.4 ton. Dolayısıyla Türkiye'nin verimlilikte alacağı daha çok yol var."