Eymen el-Cedy, Faysal Ebu el-Kumsan, İbrahim eş-Şeyh Ali, Muhammed el-Led'a ve Fadi Hassune, Gazze'de siyonist İsrail'in soykırımını belgeleyen kahraman gazeteciler arasında yer alıyordu.
Gazze'den yayın yapan AlQuds Today televizyonunun canlı yayın aracı içindeydiler. Gazze'nin içinde yer alan Nusayrat Mülteci Kampı içindeyken terör devleti İsrail'in saldırısı sonrası şehit edildiler.
Bu saldırı sonrası siyonist İsrail'in 7 Ekim 2023 tarihinden itibaren öldürdüğü gazeteci sayısı 201'e yükseldi.
7 Ekim 2023 tarihinden itibaren İsrail'in Gazze'de işlediği savaş suçlarını tek tek düşündüğümüzde 201 gazeteciyi öldürmesine maalesef şaşırmıyoruz.
Netice itibarıyla İsrail, hastaneleri, okulları, pazar yerlerini, ekmek fırınlarını, mülteci çadırlarını, velhasıl üzerinde canlı yaşayan her yeri yok etmek için çalışan, bunu da gizlemeyen bir terör devleti...
Daha önce defalarca tekrarladığımız gibi İsrail bu pervasız saldırganlığında en büyük cesareti başta ABD olmak üzere Batı dünyasından alıyor.
Bugün geldiğimiz noktada ne ABD'nin ne de bütünüyle Batı dünyasının, herhangi bir bölgede "insan hakları, evrensel hukuk, basın özgürlüğü" gibi kavramları ağzına dahi almaması gerekiyor. Ancak bu durum utanma duygusunun geliştiği canlılarda görülebilecek bir davranış. Karşımızda maalesef en azından bu hasletlere sahip bir topluluk yok.
Batı dünyasının son zamanlarda en büyük derdi, İsrail'in hemen yanı başında siyonist devletle yarışırcasına katliamlar yapan Esed rejiminden kurtulan Suriye halkı.
Suriye halkının, demokrasi ve insan haklarına ne kadar saygılı olduğunu test etmeye çalışıyor. Sanki on yılı aşkın süredir Suriye'de yaşanan katliamlara sessiz kalmamışlar gibi Suriye'nin yeni yönetimine utanmazca sorular sorabiliyorlar.
Bu duruma yıkılan Humus'tan çektiği bir videoyla isyan eden Suriyeli yaşlı bir adamın paylaşımı sosyal medyada oldukça ses getirdi.
Aslında herkesin içinden geçenleri dile getirmişti o Suriyeli: "Etrafınıza bir bakın ve yıkımı görün. Böyle bir ortamda bu tür sorular sormaya utanmıyor musunuz?"
Evet utanmıyorlar. Ancak unuttukları bir şey var. Artık söylem üstünlüğünü kaybettiler. Dünya üzerinde hiçbir topluluğu insan hakları, özgürlük gibi konularda sigaya çekme hakları yok.
Önce Filistin'de İsrail'in soykırım suçlarına ortak oldukları için hesap vermeleri gerekiyor. Sonra Suriye'de, Irak'ta, Libya'da, Afganistan'da ve dünyanın geri kalanında işledikleri suçların... Yoksa her seferinde bazen bir köşe yazısında, bazen de yıkık şehrin ortasında çekilen bir videoda bu gerçek yüzlerine çarpılacak.
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz
Hilal Kaplan | Soykırımcıların cüreti