Suriye'nin Kamışlı şehrinde, tam 13 yıl önce, 4 kişinin silahlı saldırısına uğrayan Kürt siyasetçi Meşal Temo öldürüldü.
Temo, Esed rejimi muhalifliğiyle bilinen, geniş Kürt kesimlerce sevilen, Geleceğin Partisi'nin lideri liberal bir isimdi. Esed rejimi tarafından önce memurluktan atılmış, 2009 yılında hapsedilmiş ve Baas rejiminin işkencelerine maruz kalmıştı. 2011 yılında ilan edilen afla salıverildiğinde de Esed rejimine karşı çıkmaya devam etmişti. Kendisi İstanbul'da kurulan Esed karşıtı Suriye Ulusal Meclisi'nin de bir parçasıydı ve bu sebeple PKK/YPG liderleri tarafından "işbirlikçi" denilerek hedef gösterilmişti.
Suikastın ardından geri adım atmayan Geleceğin Partisi bir açıklama yayınlayıp YPG/PYD'nin "Kürtlerin yeni diktatörü" olduğunu açıkladı. Bunun üzerine Temo'nun yeğeni Muhammed Xelef Ciwan da PKK ve Baas işbirliğiyle vahşice katledildi.
Meşal Temo'nun kardeşi ve Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Koalisyonu (SMDK) ile Kürt Ulusal Kongresi (ENKS) üyesi olan Abdülhamit Temo, 8 yıl önce verdiği bir röportajda "PYD, Kürtlerin DEAŞ'ı oldu" demişti.
Temo öldürüldüğü günden bu yana katilin YPG/PYD olduğu söyleniyor. Hatta suikastta yaralanan Meşal Temo'nun oğlu Marsel Temo da suikastın "PKK/ Muhaberat (Suriye istihbaratı) ortak yapımı olduğunu'' ifade etmişti. Ve yıllar sonra Esed rejiminin düşmesinin ardından ifşa olan ve El Arabiya'nın yayınladığı Muhaberat belgelerinde Meşal Temo suikastının Muhaberat-YPG işbirliği sonucu gerçekleştiği ortaya çıktı.
PKK/YPG'nin Suriye'de öldürdüğü tek Kürt siyasetçi Meşal Temo olmadı. KDP-S yöneticilerinden Kürt siyasetçi Behzat Dursun, bir yıl sonra Ferhat Abdi Şahin'e bağlı bir grup tarafından kaçırılmış ve öldürülmüştü. Suriye Kürt Ulusal Meclisi Üyesi Mahmut Ebu Candi, Halep'in önemli Kürt siyasetçilerinden Şerzad Hac Reşid, Nesredîn Berhik gibi önemli siyasetçiler, PKK/PYD ve Esed ortaklığı ile öldürüldü. Bu isimlerin öldürülmesi üzerine Salah Bedrettin ve Mustafa Müslim gibi Kürt siyasetçiler de öldürülmemek için Suriye'yi terk etmek zorunda kaldı.
PKK/PYD'nin Esed rejimiyle ortaklaşa gerçekleştirdiği bu cinayetlerle Suriye'de Esed rejimine ve PKK'ya muhalif olan Kürt siyaseti sindirildi. Terör örgütü PKK'nın görevlendirdiği isimler halkta yeterli tabanları olmamasına rağmen Kürtler üzerinde tahakküm kurdu. Aradan geçen 13 yılda PKK/PYD Suriye'deki Kürtlerin çocuklarını kaçırdı, mallarına çöktü, Kürtleri İslamsızlaştırmak için dini değerlere saldırdı. Camilerde dans eden, namazla dalga geçen, pagan tapınakları benzeri yerler inşa eden terör örgütü PKK/PYD'li teröristler, Kürtleri asimile etmeye çalıştı.
Esed rejiminin devrildiği zamana kadar süren bu tahakküm Şam'ın özgürleştirilmesine dek devam etmişti. PKK ne zaman sıkışsa Esed rejimi bayrağını sallandırdı. Esed rejimi de Halep'ten çekilirken Halep Havalimanı'nı PKK'ya devrederek vefasını göstermişti.
Şimdi terör örgütü PKK/PYD'nin Suriye'deki işgal günlerinin son zamanlarındayız.
Türklerin, Kürtlerin, Arapların hatta Süryanilerin ve Hıristiyanların en büyük düşmanlarından biri olan terör örgütünün arkasındaki Esed rejimi düştü; İran ve Rusya çekildi. Şimdi terör devleti İsrail'le sürdürdükleri gizli ittifakı aşikâr etmeleri de yıllardır kendilerine destek veren ABD'ye "gitme" diye yalvarmaları da bu sonu engelleyemeyecek.