FETÖ elebaşı cehenneme odun oldu. Rahmetli Kadir Mısıroğlu'nun ta 1995'te dediği gibi, "Bir avuç vatan toprağı nasip olmadan" can verdi.
Pensilvanya toprağı bu melunu kabul edecek mi, bilmiyorum. Bildiğim, ismini verdiği terör örgütü için bundan sonra her şeyin çok daha farklı seyredeceğidir.
Bugüne dek FETÖ elebaşının 17-25 Aralık sürecindeki meşhur bedduasında olduğu gibi son 10 yıl içerisinde evlerine ateşler salınan da, birlikleri bozulan da, önleri kesilen de kendileri olmuştu.
Bu zor günlerden sonra emin olsunlar ki kendilerini daha zor günler bekliyor.
Zaten bir yıldır ağır demans ve organ yetmezliğinden ötürü melekeleri gelip giden FETÖ elebaşını binbir dolapla sağlıklıymış gibi yansıtmaya çalışıyorlardı.
Zira yıllık yüz milyonlarca dolara hükmeden bu yapıyı yönetmek için bir yandan taht kavgalarını sürdürüyor, bir yandan da bağlılarının savrulmamasını sağlamaya çalışıyorlardı.
Fakat artık FETÖ elebaşı esas hesabını verirken, örgüt içindeki üstyapı da kendi hesaplaşmasını görünür biçimde görecek.
Bir kısım Gülen'i haşa "Mehdi" gibi konumlandırdıkları için kendilerinin onun temsilcisi olduğunu iddia edecek.
Gülen'in sağ kolu Cevdet Türkyolu'nun talimatıyla Herkül sitesinin ölümü "Kendi ufkuna yürüdü" gibi mesihvari bir anlamda verme sebebi budur. Bir kısım da kasaya hâkim olan ABD ayağına karşı Avrupa ve Afrika'da mevcut kendi imkânlarını seferber edip gözdağı vererek pastadan pay koparmayı deneyecek.
Devletimizse, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın dediği gibi bir yandan rehavete kapılmadan mücadeleye devam ederken, öte yandan da örgütten kopmaları dikkatle takip edip değerlendirecek.
Başta 15 Temmuz şehit ve gazilerimiz ile mücadeledeki "imamemiz" olan Başkomutan Erdoğan olmak üzere küresel emperyalizmin yarım asırlık maşasını tepeleyen milletimize minnetle...