Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HİLAL KAPLAN

7 Ekim’de başlamadı

Sesli dinlemek için tıklayınız.

İnsanlık tarihinin en asil meydan okumalarının birinin üzerinden tam bir yıl geçti.
7 Ekim 2023 tarihinde Gazze'den çıkan bir avuç yiğit, yıllardır kuşatma ve açlık ile terbiye edilmeye çalışılan halklarının teslim olmayacağını göstermek için Aksa Tufanı Harekâtını başlattı. Operasyonun ilk başında kimse ne olduğunu anlamamıştı. Her şey "normalken" bu harekâta ne gerek vardı ki?
Oysa bizim "normal"imiz, açlıkla ve tecritle terbiye edilmeye çalışılan bir halk, tedavi olamayan hasta bebekler ve canı sıkıldıkça katliam işleyen terörist İsrail baskısı gibi gerçekleri normalleştirmemiz ayıbıydı. Ancak Gazze'deki mücahitleri asıl harekete geçiren Siyonist İsrail'in Mescid-i Aksa'ya yönelik tacizlerinin artmasıydı.
Aksa Tufanı Harekatı, bize Siyonist İsrail ile mücadele için canlarından geçen kahramanların esirlerinin canını kurtarmak için kendilerini siper ettiklerini gösterdi. Dünyanın en aşağılık terör örgütü ile mücadele ederken, girdiği evde muz yemek için evin sahibinden izin isteyecek kadar nazik olunabileceğini gösterdi.
7 Ekim 2023 terör devleti İsrail'in soykırımlarını pervasızca sergilediği, basın özgürlüğü, savaş hukuku, insan hakları, soykırım gibi kavramların içinin tamamen boş olduğunu geniş kamuoyu kesimlerinin de anladığı bir tarih. Yıllardır çizdikleri tüm imajı, İsrail terör devletini korumak için yerle bir eden ABD ve Batılı devletleri gördüğümüz bir tarih. Dünyanın en büyük şirketlerinin, Siyonizme nasıl kul köle olduğunu en net şekilde ifşa eden bir tarih.
Soykırım suçlarında bilanço yazmanın bir manası var mıdır, bilmiyorum. Zira karşımızda her geçen gün katliam yapan bir terör örgütü var. Bir yılda karşılaştığımız hastane, cami, okul, pazar yeri, mülteci kampları bombalamaları İsrail'in terör örgütü olduğunu anlatmadıysa sayıların bir önemi olur mu?..
Ancak 17 bin çocuğumuzun şehit edildiğini aklımızda tutalım. Henüz bir yaşını doldurmamış 710 bebeğin bu 17 bin sayısının içinde olduğunu da unutmayalım. 902 ailenin tamamen yok edildiğini, bu sayının kat be kat fazlasının da sadece bir ya da iki aile ferdiyle hayatta kaldığını düşündüğümüzde İsrail'in soykırım suçunun büyüklüğünü belki idrak edebiliriz.
Aksa Tufanı Harekatı'nın ardından bir yıl geçti. Çoluk çocuk soykırıma maruz bırakılan Filistinliler arasında bu harekatı düzenleyen Filistinli direnişçilere yönelik tek bir kötü söz dahi söylenmedi. Çocuklarını kaybeden annelerden, annelerini kaybeden çocuklara kadar Filistinlilerin tamamı en acılı hallerinde bile direnişin gücünü gösterdiler. Bu güçlü direniş eninde sonunda kazanacak. Biz hakkın ve haklının yanında kalmaya devam edelim.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA