Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gazze'de yaşanan soykırım ile Rusya-Ukrayna savaşının konuşulacağı NATO Liderler Zirvesi'ne katılmak üzere başkent Washington'a vardı.
Cumhurbaşkanımızın, temmuz ayının ilk haftasında Şanghay İşbirliği Örgütü'nün 24'üncü Devlet Başkanları Zirvesi'ne de iştirak ettiğini nazarı itibara aldığımızda NATO zirvesi katılımımız daha da önemli hale geliyor
Zaten Rusya-Ukrayna savaşının da net şekilde gösterdiği üzere ittifakın en özgün ve çeşitli bağlara sahip olan ülkesi biziz.
"Dünya Savaşı" ihtimalinin her zamankinden çok dile getirildiği bir konjonktürde Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu savaşın çıkmaması için diplomatik çaba harcayan liderlerin başında geliyor.
Örneğin, ABD için yola çıkmadan evvel yaptığı açıklamada Türkiye'nin Ukrayna'nın toprak bütünlüğüne olan saygısını bir kez daha belirtirken, NATO'nun savaşın bir tarafı haline gelmemesi yönündeki kararlılığını tekrar vurgulaması bu yüzdendi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan her fırsatta yanında olduğu Filistin halkının uğradığı soykırıma destek veren ülke liderlerine bir kez daha hakikati hatırlatacak.
"Ortak değerlerimizin samimiyet testinden geçmekte olduğu Gazze'de, Filistin halkına yönelik süregiden katliamları gündeme taşıyacağız" derken aslında testin büyük ölçüde sınıfta kalanlarıyla bir araya geleceğine de gönderme yapmış oluyor.
İkinci Dünya Savaşı sonrası ABD'nin kurduğu dünya düzeninin merkezinde yer alan NATO'nun 75. kuruluş yıldönümü, "kurucu baba" ABD'nin ev sahipliğinde Washington'daki Liderler Zirvesi'nde idrak edilecek.
Katılacak NATO liderlerinin idrak edeceği bir gerçek daha var: Çok değil 7 yıl önce NATO tatbikatında hedef olarak gösterilen Erdoğan, aradan geçen sürede dünya siyasetindeki ve ittifaktaki ağırlığını artırdı. Zirveye Türkiye'nin onayıyla NATO üyesi olup ilk kez tam üye sıfatıyla katılma şansı bulan İsveç ve Finlandiya liderleri ile buğday meselesi başta olmak üzere Rusya ile bir orta yol bulunması için Türkiye'den gizli ve açıktan arabuluculuk yapmasını isteyen Batı Avrupa liderleri bu gerçeğin farkında.
Türkiye'siz ne Avrupa'da ne de Asya'da kalıcı barışı inşa etmek zor.