Türkiye'de toplumsal gerginlikten beslenen kesimler için bazı tarihler oldukça önemlidir.
Tüm dünyada haklar temelinde kutlanan bu günler Türkiye'de maalesef gerginlik ve kaosla anılır.
1 Mayıs bu günlerin en önemlilerinden biridir.
Bu sene de bu âdet değişmedi.
1 Mayıs'ta emekçilerin haklarını konuşmak yerine her zamanki gibi Taksim Meydanı ısrarlarını devam ettirdiler.
CHP'nin Genel Başkanı olmaya çalışan Özgür Özel de 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kutlamaları için Taksim Meydanı'na gideceğini açıkladı.
Bu açıklamadan sonra CHP'ye milletvekili hazırlama hizmeti veren sendikalar birbiri ardına 1 Mayıs için Taksim Meydanı'nı işaret eden açıklamalar yaptı.
Taksim Meydanı'na çıkıp işçilerin haklarını, emekçilerin yaşadığı sıkıntıları konuşacaklarını zannediyorsanız yanılıyorsunuz.
"Biz sırtımızı YPJ'ye dayadık" açıklamasıyla terör örgütü PKK taşeronu olduğunu kabul eden cezaevindeki Figen Yüksekdağ'ın partisi olan ESP ile organik bağını gizlemeyen terör örgütü MLKP, neden Taksim için ısrar ettiklerini şu sözlerle açıkladı:
"1 Mayıs günü Taksim'i kuşatalım, özgürleştirelim."
Kendilerini emekçi, emekçi dostu, devrimci zanneden bu kesimin gerçekten derdi işçi hakları olsaydı, 2 Nisan'da Beşiktaş Belediyesi'nin sınırları içerisindeki gece kulübünde çıkan yangında hayatlarını kaybeden 29 emekçi için seslerini çıkartırlardı.
Ancak Türkiye'de işçi ölümleri de politik olduğu için kendilerine politik çıkar sağlamayacak bu ölümleri görmezden geldiler.
Eğer gerçekten dertleri işçi hakları olsaydı, 1 Mayıs etkinliklerini Taksim'i işgal etmek için değil, işçi ölümlerine dikkat çekmek için Beşiktaş'taki o gece kulübünün önünde yapar, emekçi dayanışmasının CHP milletvekilliğinden daha önemli olduğunu hepimize gösterirlerdi.
Fakat buna cesaret dahi edemeyeceklerini hepimiz biliyoruz. Çünkü bunlar bugüne kadar olmadı, olmayacak da...
1 Mayıs'ta Taksim'i işgal etmek için, terör örgütü PKK'ya desteklerini sunmak için onlarca "emekçi örgüt" değişik bölgelerde toplanıp emniyet güçleriyle çatışmaya girecek.
Bu 1 Mayıs'a yetişmez ama Türkiye'deki emekçilerin, haklarını savunduklarını iddia edenler tarafından sömürülmelerinin önüne geçmek gerekiyor.
Alın teri mücadelesi sendikal derebeyliklere daha fazla kurban edilmemeli.