Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, tarihi Irak ziyaretine başladı. Bu ziyarette en önemli gündem maddelerinden biri terör örgütü PKK'nın Irak'tan kovulması olacak.
Türkiye yıllardır yapılan etkin mücadelesini bir adım daha ileriye götürüp terör örgütünü Irak ve Suriye'den temelli söküp atmak istiyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Irak'taki görüşmelerinde terör örgütünün Irak'ın da düşmanı olduğunu muhataplarına anlatarak Türkiye'nin operasyon konusundaki kararlılığını belki son kez ifade edecek.
Ülkemizin Irak ve Suriye'de planladığı operasyonların ne kadar önemli olduğunu Türkiye'deki terör örgütü taşeronlarının davranışlarından anlayabilirsiniz.
Evet, adını değiştirince başka parti olduğunu zanneden DEM Parti'den bahsediyorum. Dün FETÖ'cülerle iş tutan DEM Partililer, bugün de yerel seçimlerde ittifak yaptıkları CHP'ye güvenerek Türkiye'yi durdurmaya çalışıyorlar. Amaçları Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıkça dile getirdiği "Teröristan kurulmasını engelleyecek" operasyonları durdurmak.
Yerel seçimler sonrası kazandıkları belediyelerde, ilk iş olarak bayrağımıza, İstiklal Marşı'mıza kafayı takan DEM Partililer bununla da yetinmeyip PKK'lı teröristler için heykel açılışı yaptı.
Yıllardır "Kayyumlar halkımıza hizmet etmemizi engelledi" yalanını söyleyen kendileri değilmiş gibi seçilir seçilmez kayyumlara davetiye çıkarmalarının başka bir açıklaması olamaz.
Belediyelerine kayyum atanmasını sağladıktan sonra sokakları yangın yerine döndürmeye çalışacaklar. Bu kez ortakları CHP de kendilerini açıkça desteklediği için istedikleri yaygarayı kopartabileceklerini düşünüyorlar.
Türkiye'deki PKK taşeronları bu numarayı daha önce de denediler. 7 Haziran seçimlerinden aldıkları cesaretle tehdit dilini kullandılar. Çocuk katili, terörist Selahattin Demirtaş, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı "Korkma asmayacağız, adil yargılayacağız" sözleriyle tehdit ettiğini zannetmişti.
Terör örgütü PKK'nın ülkemizde hendek kalkışmasına girişmesi, terör saldırılarını artırması da Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyinde kurulacak PKK devletine müdahale etmesini engellemekti.
Ancak o tarihlerde FETÖ'cü ortaklarına rağmen Türkiye'nin adımlarını engelleyememişlerdi. 15 Temmuz darbe girişimi sonrası Fırat Kalkanı Harekâtı ile hem DEAŞ'a hem de PKK'ya büyük darbe vurulmuştu. 2015 yılında arkasında olduğu güçlere güvenerek Türkiye'yi tehdit eden Selahattin Demirtaş'a ne olduğu da malum.
DEM Partililer de ister CHP'ye isterlerse Batılı başkentlerdeki dostlarına güvensinler başaramayacaklar. Bir kez daha mağduriyet temalı açıklamalar yapacaklar.
Yancısı CHP'liler, "DEM'in Türkiye partisi olması engellendi" temalı açıklamalarla Türkiye'yi suçlayacak. Ancak bu terör örgütü PKK'ya darbe vurulmasını engellemeyecek. İnanmıyorlarsa hapisteki Selahattin Demirtaş'a sorabilirler.
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz
Hilal Kaplan | Kritik Irak ziyareti
