Yerel seçimler sonrası göreve başlayan belediye başkanlarını bir telaş aldı. İmamoğlu ve Yavaş gibi sözlerini unutan belediye başkanları değilseniz, vatandaşa verilen sözleri yerine getirmek için çalışmanız gerekiyor. Çalışmak istemiyorsanız yapacağınız basit, "bahane uydurmak."
Nasılsa her söylediğinize balıklama atlayan bir kitleniz ve sizi haklı görmeye hazır rakip parti sempatizanları vardır, çalışacağınıza bahane üretirsiniz. Konu belediye başkanlığı olunca ilk üretilecek bahanelerden biri de belediyenin borca battığı iddiasıdır.
CHP'li Belediye Başkanları da bu yola girdi. Bir örnek vermek gerekirse CHP'nin çiçeği burnunda Beykoz Belediye Başkanı, belediyenin 3 milyar borcu olduğunu iddia etti. Belediyenin bir önceki Belediye Başkanı Murat Aydın ise toplam borcun 1,1 milyar lira olduğunu, bununla birlikte belediyenin gelirlerinin bu borcun çok üstünde olduğunu aktardı. Bu gerçeği CHP'li mevcut belediye başkanı bilmiyor muydu? Elbette ki biliyordu. Çünkü 1,9 milyar Türk lirası hata yapılmayacak kadar büyük bir rakam. Beykoz Belediye Başkanı, belediyenin borç batağında olduğunu iddia ederek iş yapmamanın kolay yolunu buldu.
CHP'li yeni belediye başkanlarının bu borç meselesini açması bir anlamda iyi oldu. İzmir'de CHP'lilerin son 5 yılda belediyeleri 100 milyar liralık borç yükü altına soktuğu ortaya çıktı. Belediyeler bu borcu, İzmir halkına daha iyi hizmet etmek için yapmadılar. İzmir'in son 5 yılda gördüğü en büyük hizmet, şehre kattıkları yeni heykeller oldu malum. 100 milyar lira ile İzmir'in pek çok sorunu çözülürdü ancak bir önceki belediye başkanları bunu umursamadı. Bir önceki İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı, belediye bütçesi için küçük bir borcu, kat be kat değerli arsa ile takas ederek ödemek gibi dahiyane çözümler geliştirmişti. 6 Şubat Depreminin vurduğu illerden Hatay'da ise belediyenin tefeciden borç aldığı ortaya çıktı.
Cumhuriyet Halk Partisinin kodlarına işlemiş bir özelliği vardır, "kabahatli oldukları konularda sürekli şikayetçi olup dikkati başka yere çekmeye" çalışırlar. Düne kadar güya şikayetçi oldukları liyakat meselesindeki tavırlarını hepimiz görüyoruz. Borçlanma meselesine de bu noktadan bakmak haksızlık olmayacaktır.
CHP biliyor ki partilerinin yönettiği belediyeler borç batağı içerisinde yüzüyor. İstanbul başta Ankara, İzmir, Adana, Antalya gibi kentlerin borcu dev bir ejderhaya dönüştü. Yeni dönemle birlikte bu borçlar katmerlenerek artacak. Hem belediye mülklerini üç otuz paraya satmak, hem 5 yıl boyunca yatmak hem de buhar olan milyarlarca liranın akıbetinin araştırılmaması için bu yalana dört elle sarılıyorlar.
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz
Hilal Kaplan | CHP'nin borçları meselesi