Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HİLAL KAPLAN

Erdoğan ne yapmadı?

Sesli dinlemek için tıklayınız.

Kimilerinin tâğut, kimilerinin zalim, kimilerinin dinsiz vb. saydığı bir düzen var. Cumhurbaşkanı Erdoğan da 22 yıldır bu sistemi yönetiyor.
Bu sistemin çatısı altında başörtülü kızınız ilkokula gidiyor.
4 yaşından itibaren çocuklarınız devletin açtığı ya da sizin seçtiğiniz Kur'an kurslarına gidebiliyor.
Çarşafınızla, sarığınızla sokakta bile rahat yürüyemezken sizi ve taleplerinizi kamusal alanın göbeğine taşıyor. Ya gerçekleştiriyor ya da varsa bir talebiniz özgürce dillendirmeniz için alan açıyor.
Eskiden üniversite kapısında coplanan kadınların kızları artık isterlerse Meclis'e isterlerse memuriyete isterlerse askeriyeye ve adliyeye bile girebiliyor, mesleklerini yapabiliyor.
Tarikatlar ve cemaatler, Cumhuriyet kurulduğundan bu yana en özgür dönemlerini yaşıyor.
Zincirleri kırılsın diye on yıllarca dualar ettiğiniz, sloganlar attığınız Ayasofya'yı hakiki kimliğine kavuşturuyor.
Devletin din işlerinin en yüksek makamının temsilcisi o hutbede elinde kılıçla hutbe okuyor.
Özgürlüğüne marşlar yazdığınız Karabağ artık Türk diyarı haline Erdoğan sayesinde geliyor.
İşinize öyle geliyorsa, Erdoğan'ı seküler bir devleti yöneten liberal demokrat bir siyasetçi sayın ve kendinize bakın. Bu lider Müslümanların selamet ve huzur içinde yaşamasını sağlamak için ne yapmadı?
Ama kimilerine yetmiyor. Kendilerine alim pozu veren birtakım odaklar herhalde halkı irşad ve ihya görevini de Erdoğan'dan bekliyor!
Laik sistemin Müslümana tek borcu, onu özgür bırakmasıdır. Fikirlerini ve inançlarını serbestçe yayabilme imkanını sağlamasıdır. Ama bazıları hem ayranı dökülmesin hem yoğurdu ekşimesin istiyor.
Filistin meselesi için de aynısı geçerli. Gemi azıya alanlar, siyasi hayatında "One Minute"ten bu yana en çok bedel ödediği konu için Erdoğan'ı hain ilan etmeye kadar meseleyi götürebiliyorlar.
Hamas'ın özgürce var olabildiği iki ülkeden biri olmamızı sağlayan lidere, Hamas'a ağız dolusu terörist diyenlerle birlikte dil uzatıyorlar.
"İsrail ile ticaret dursun; İsrail üzerinden 'ticaret' de dursun" yazımda şöyle demiştim:
"Kendi hükümetlerini İsrail'e silah göndermekten siyasi destek vermeye pek çok alanda türlü protesto biçimleriyle sıkıştıran Batılı eylemciler, neden "Devlet ticareti durdursun" diye slogan atıp kenara çekilmediler sizce? Neden limanlara gidip özel işletmeleri ve şirketleri protesto ettiler sizce? Çünkü meselenin devletten öte sorumluları olduğunu, uluslararası ticari kanunlarını, vb. biliyorlardı."
Bu melun ticareti yapanların şirketleri önüne ya da limanlara akın edeceklerine Cumhurbaşkanına iftira atıp devlete küfür etmeye giden terör iltisaklılarıyla, basın açıklaması bittikten sonra dağılmayıp polisin yüzüne tüküren şebbihalarla mı Erdoğan'a karşı duracaksınız? (Aşırı güç kullanan polislerin açığa alınmasını desteklerken fotoğrafın tümünü de görürüm, gösteririm.) Erdoğan'a iftira atanlara bakıyoruz, PKK'ya destek verenleri etraflarında görüyoruz.
Erdoğan'ın Suriye'de yüzbinlerce Müslümanı soykırımdan kurtarmış bir liderken, eline silah alıp Müslümanları katleden militanları görüyoruz.
Dün Hamas'a "terörist" diyenleri görüyoruz.
Hamas liderlerinin Türkiye'de olmasını eleştirenleri görüyoruz. Gazze mitinginden dönerken La İlahe İllallah yazan bir bayrak taşıdığı için bir adamı döven saldırgana ağıt yakanları görüyoruz.
Biz sizi tanıyoruz, sizin Gazze diye bir derdiniz olmadığınızı da biliyoruz. Derdimiz size laf anlatmak değil, sizin söylemlerinizden etkilenen kafası karışan samimi insanlar. Onları zehirlemenize izin vermeyeceğiz.

Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz

Hilal Kaplan | Erdoğan ne yapmadı?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA