Deprem felaketinin en çok etkilediği illerden biri olan Hatay'da yerel seçimler ekseninde yaşananlar, Türkiye'de muhalif siyasetin özetini bize sunuyor. CHP'nin Lütfü Savaş ısrarı bu özetin en büyük parçasını oluşturuyor.
Yaşanan büyük afet öncesi, depremin vurduğu Emek Mahallesi'nde kentsel dönüşümü engelleme mitingi yapan Lütfü Savaş'ın aday gösterilmesi büyük sürpriz olmuştu. Çünkü resmi CHP Genel Başkanı Özgür Özel, ilk yaptığı açıklamayla Lütfü Savaş'ı aday yapmayacaklarını ilan etmişti. Ancak CHP, Savaş'ı aday gösterince bu kez de "Başka aday bulamadık, yaptığımız tüm anketlerde Lütfü Savaş çıkıyordu" açıklamasıyla durumu kurtarmaya çalışmıştı.
Hatay'da hem deprem öncesi yaptıkları hem de deprem sonrası halkla ilgilenmemesi nedeniyle Lütfü Savaş'a tepki üstüne tepki gelince bu kez de el altından başka aday arayışına girdiler.
CHP'nin Lütfü Savaş'ı adaylıktan alacağı o kadar çok konuşuldu ki CHP'li belediye başkanlarının yer aldığı reklam filminde Lütfü Savaş'ın olmaması kimseye garip gelmedi.
Hatta Savaş, CHP'nin belediye başkan adaylarının tanıtıldığı toplantıya bile katılmamıştı. Televizyon kanallarına açıklamalar yapan Savaş, "Aslında ben tartışılacak aday değilim ama CHP'de fazla demokrasi var" sözleriyle seçmenleriyle dalga geçti.
Bu gelişmeler yaşanırken, 19 Şubat'ta televizyonda konuşan CHP'nin görünürdeki Genel Başkanı Özgür Özel, "Lütfü Savaş'ın da onayıyla, Hatay'da başka aday çıkartacaklarını" açıkladı. Ancak aynı Özgür Özel, ben bu yazıyı hazırlarken CHP Grup Toplantısı'nda Hatay adaylarının değişmediğini, Lütfü Savaş ile yola devam edeceklerini açıkladı.
Bunlar yaşanırken Lütfü Savaş'ın değişeceğini ima eden açıklamalar yapan CHP'li Veli Ağbaba, Gökhan Günaydın gibi parti yöneticilerinden bahsetmeye bile gerek yok. Çünkü, genel başkanının bile söz hakkı olmayan bir partinin yöneticilerinin söylediklerinin boşa düşmesi son derece normaldir.
"CHP'nin değiştiğini, yerel seçimlerde büyük bir zafer kazanarak 2028 yılında bu kez kazanacaklarını düşünürken" belediye başkanları tarafından hizaya çekilen bir organizasyona dönüştüler.
Kendi partisini yönetemeyen, adaylık süreçlerini bile yüzüne gözüne bulaştıran CHP'nin, 2019'dan bu yana kazandığı belediyelerde neler yaptığını düşünmek bile insanı ürkütüyor. Türkiye'nin belediyelerde kaybedecek bir beş yılı daha olmadığını hiç aklımızdan çıkarmamamız gerekiyor.
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz
Hilal Kaplan | CHP'de kaos hüküm sürüyor