İfade bana ait değil. "Megri megri, Yavuz Bey" yazım sonrası arayan İYİ Parti Milletvekili Yavuz Ağıralioğlu'na ait. Dediğine göre yazıdan ötürü gelen tepkilerle 7-24 uğraştığı için bana biraz kırgın olsa da uzun uzun anlattı.
Seksen dakikalık görüşmenin hepsini burada özetleyemeyeceğim ama kısaca şunu söyleyebilirim: Yavuz Bey, "terör sevici" olarak nitelediği Demirtaş'ın serbest bırakılmasını istemese de AİHM kararının bunu gerekli kıldığına, aksi durumun Avrupa ile köprüleri atmak anlamına geleceğine ve bunun devlete daha büyük zarar vereceğine inanıyor.
"Yargının siyasîleştiğine dair emareler var dediniz. Peki, muhalefetin yıllardır blok halinde 'Demirtaş serbest bırakılsın' demesinin yargıya negatif bir yük bindirdiğini düşünmüyor musunuz?" diye sorduğumda ise mahkemelerin bu hususta geç karar vermesinin ve hükmü geciktirmesinin esas sorun olduğu görüşünü yineledi.
Yavuz Bey, gayet dürüst biçimde CHP ile HDP'nin zımni bir ittifak içinde olduğunu, bir nevi "ontolojik müttefik" olduklarını belirtti. Öte yandan CHP'nin HDP'yi siyaset içinde tutmaya yarayan bir rolü olduğunu ve bunun da desteklenmesi gerektiğini de ifade etti. Ayrıca "CHP'ye dokunamazdım eskiden, şimdi dokunuyorum. Söz kadar, söylediğiniz yer de mühim. CHP ve HDP tabanına dokunabileceğim bir nimet gibi görüyorum durduğum yeri" dedi.
Takdir okurlarımındır.
***
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz
AŞI MİLİTANLARI
Aşı yaptırmamak, anayasa güvencesindeki en doğal haklardan birisi. Ancak gün geçmiyor ki ekrana çıkan tıp veya hukuk uzmanları aşı yaptırmayacaklara ayrı bir tehdit savurmasın.
"Kız vermeyeceğiz" diyen mi ararsınız, "Öldürmeye teşebbüsten yargılanır" diyen mi; hatta "Aşı yaptırmayan vatan hainidir" diyen doktorumuz bile oldu! Devlet ısrarla ikna etmekten, doğruları anlatmaktan bahsederken, Bilim Kurulu üyesi bile olmayan bu tipler, devlet adına konuşur gibi kılıç sallayıp insanları daha da tedirgin ediyor. Aşının yolunu gözleyenleri dahi soğutuyor. Sağlık Bakanlığı'nın kamusal iletişimini bu meczuplardan ayırdığını net biçimde göstermesi şart.
***
2020 SEVİNÇLERİ
Hepimiz için zorlu bir sene oldu. Ancak Dağlık Karabağ'ın 30 yıl sonra azat edilmesinden Ayasofya'nın aslına rücu ettirilmesine ve nihayet doğalgaz bulmamıza değin pek çok uzak ihtimal sevinçlerin bize yakın edildiği bir sene de oldu. Diyeceğim o ki, 2020'ye vurun eyvallah ama hakkını da yemeyin. Zaten yaşadıklarımızın 2020'de kalmayacağını görmemize şurda bir gün kaldı!