Ana muhalefet liderinin konuşmaları, nihayet uluslararası üne kavuştu! Hem de nerde dersiniz? Esad rejimine bağlı televizyon kanalı, Kılıçdaroğlu'nun konuşmalarını Arapça altyazıyla kendi propagandası için kullandı.
Yani Esad'a milletvekili heyetleri yollayan, daha geçtiğimiz eylül ayında Esad'ın sağ kolunu Suriye Konferansı'na davet eden CHP, Esad'ın ağzıyla konuşmaktan, Esad'ın ağzı olmaya 'terfi etti'.
Hatta Esad'ın askerlerinden Lübnanlı bir gazeteci, Kılıçdaroğlu'nu 'müttefikimiz' diye takdim ederek, onun Türkiye'deki "makul ve temiz seslerden" olduğunu ifade etti. Söz konusu videoda Kılıçdaroğlu, "Bakın, İdlib'de nasıl sıkıştılar?" diyordu... Dün de "Biz Suriye'deki rejimi hiç savunmadık" demiş; geçiniz...
Ancak bununla paralel bir sorundan bahsetmek istiyorum.
İngilizce Twitter hesabımdan, ülkemizi savunan bir tivit atıyorum.
Cevap yazan yabancılar genelde ya 'savaş suçlusu' dedikleri Esad'a karşı mücadelemizin haklılığı ya da Yunanlıların sığınmacılara yönelik vahşi tutumu hakkında eleştirel yorumlarda bulunuyorlar.
Ancak ya yumurta kafalı ya da Atatürk fotoğrafını kendine maske etmiş hesaplar, İngilizce yazarak ülkemizi karalayan cevaplar yetiştiriyorlar.
Amerikalı veya Avrupalı yorumcular, Türk ordusunun insansız hava araçlarıyla yeni bir savaş stratejisi oluşturduğunu, bunun dünya savaş tarihinde bir ilk olduğunu yazıyorlar. Ki şu son üç günde, Jerusalem Post'tan Der Spiegel'e bu konuda birçok makale de yazıldı. Altına yine profillerinden Türk olduğu anlaşılan kişilerin hesaplarından küçümseyici ve aşağılayıcı yorumlar yazılıyor.
Bunların bir kısmı elbette FETÖ'cü ve elbette onları 'buralı' saymak yanlış olur. Ne var ki ülke ana muhalefetinin diline baktığımda, bir kısmının da bundan etkilenen insanlarımız olduğunu görüyorum.
İnanın, şu an Türkiye'deki sosyal medya platformlarında ülkemiz hakkında dönen tartışmalar ile örneğin İngiltere'dekini kıyaslayan bir çalışma yapılsa, ahlâkî üstünlüğümüze dair İngilizlerin yaptığı yorumlar daha çok çıkar.
Bu nasıl bir şeydir; bu nemenem bir yabancılaşma sendromudur ki ülkeni İngilizden daha az takdir etmene ve dahası karalamana sebep olur? Zihinlerin sömürgeleştirilmesine bundan âlâ örnek mi olur?