İYİ Parti Balıkesir Milletvekili İsmail Ok, dün partisindeki tüm görevlerinden istifa etti. Geçtiğimiz hafta da İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Antalya Milletvekili Tuba Vural Çokal ile İYİ Parti Kepez İlçe Başkanı Osman Bulut ve Antalya Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi Mehmet Toprakçı da partisinden istifa etmişti.
Ok'un istifasını kamuoyuna duyurduğu açıklamasında dile getirdiği sebepler oldukça çarpıcıydı.
Kendi ifadesiyle, "Emperyalist Soros Vakıflarında görev yapanlar, başkanlık divanında en hassas görevlere getirilmişlerdir" diyor. Ayrıca "CHP'nin HDP ile adı konulmamış bir ortaklık yaptığının meydana döküldüğünü" belirtiyor ve ekliyor:
"Ardından Partimiz Yönetimi'nin milletvekilleri ile yaptığı ilk toplantıda bu durumdan rahatsız olduğumu ve bunun tarafımdan kabul edilemeyeceğini ifade ettikten sonra Parti Yönetimi'nin görüşünü sordum. En yetkili ağızdan verilen cevapla aynen devam edileceği anlaşılmış oldu." Yani en yetkili ağız Akşener'den HDP ile örtük ittifaka devam edilmesi konusunda istediği itirazı duyamamış olduğundan bahsediyor.
Benzer şekilde Antalya Milletvekili Vural da istifa mektubunda, İYİ Parti içindeki "Türk milliyetçilerinin ve ülkücülerin ikinci sınıf birey yapılmaya ve dışlanmaya çalışılması"ndan söz etmişti. Ayrıca "Söylemlerle eylemlerin birbirini tutmaması, milliyetçiliğin seçmeni elde tutmaya yönelik bir söyleme dönüşmesi hayal kırıklığına neden olmuştur" diyerek, milliyetçiliğin söylemde kaldığına ve buna aykırı eylemler yapıldığına işaret etmişti. Adını açıkça koymasa da İsmail Ok'un istifasında sıraladığı HDP ile örtük ittifakın verdiği rahatsızlık anlaşılıyordu.
Akşener, bu itirazlara cevap verir mi yoksa yine Yavuz Ağıralioğlu'nu mu görevlendirir, bilemiyorum. Ancak ben en çok parti içindeki Soros'çuların kim olduğunu merak ettim doğrusu...

***

İntiharı bile sömürmeye çalışan kötülük
Dün Cizre'de bir insanımız intihar etti.
Maalesef muhalifler yine her zamanki gibi siyasî sebeplerle ilişkilendirmeye çalıştı.
Oysaki daha önce üç kez intihar teşebbüsünde bulunmuş, %76 zihinsel engelli olan, engelli aylığı ve elektrik tüketim desteğinin yanı sıra eğitim ve engelli cihaz yardımı da alan bir vatandaşımız söz konusuydu.
Aynı şekilde intihar eden kamyoncu bir vatandaşımız için de borçları sebebiyle intihar ettiği yazılmıştı. Fakat borcu olmadığı, altı aydır eşinden ayrılık sürecinde olduğu ve ailesiyle yaşadığı sorunlar ortaya çıktı.
Kız kardeşi de bu yalancılara karşı sosyal medyada abisinin borcu olmadığını anlatmaya çalışıyordu.
Daha önce de intihar eden bir üniversite öğrencisi kızımızla alakalı benzer iddialar paylaşılmış, ailesi maddi sıkıntı içinde olmadıklarını açıklamak zorunda bırakılmıştı.
Acılı aileleri bir yandan yaslarını tutmaya çalışırken, diğer yandan bu açıklamaları yapmak zorunda bırakan siyasetiniz batsın.