Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye-Rusya Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi toplantısının sekizincisini gerçekleştirmek üzere Moskova'daydı.
Üç ayda üç kez bir araya gelen liderlerin ajandasındaki öncelikli hedeflerin arasında 26 milyar olan ticaret hacminin orta vadede 100 milyar dolara çıkarılması bulunuyor. Ortak yatırım fonu kurulması kararıyla iki ülke arasındaki ekonomik ilişkiler yükseltilecek.
Bu fonda toplanacak 900 milyon euro üzerinden karşılıklı yatırım ilişkileri zenginleştirilecek.
Rusya Yatırım Fonu, ilk etapta 200 milyon euroluk yatırım yapacak.
TIR şoförleri ve gri pasaportlulara vize muafiyeti sağlanması da ticaret hacmini artırmaya matuf önemli gelişmelerden birisi. Türk işadamlarının Rusya'da yürüttüğü yatırımların toplamının 70 milyar doları bulduğunu da not edelim.
Suriye Anayasa Komitesi'nin kurulmasından İdlib'de barışın tesisine, Golan Tepeleri'nin işgalinden ABD'nin Suriye'deki yasa dışı varlığına değin pek çok uluslararası meselede de iki ülkenin aynı sayfada buluştuğunu söyleyebiliriz.
Yerel seçim sonuçlarından sonra ülkenin yarıdan fazlasının onayını alan, en yakın rakibine % 15 fark atan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Amerika'ya karşı elinin zayıfladığını, artık S-400 alımının hayal olduğunu, Erdoğan'ın Rusya'ya gidemeyeceğini, gitse de S-400 alımının iptaline Putin'i ikna etmek için gideceğini iddia edenler olmuştu. Aynı kişiler, utanmadan yerel seçimlerin bekâ ile alakasının olmadığını söyleyenlerdi!
Bu kafa 25 yıldır ne Başkan Erdoğan'ın siyaset tarzını ne de duruşunu anlayamamıştır. Rusya'ya gitti.
Moskova'da en yüksek seviyede ağırlandı. Ve S-400 anlaşmasının gidişatı onaylandı.
Böylelikle bir muhalif yalanlar dizisinin daha sonuna gelindi. Bir dahakinde görüşmek üzere...