CHP, 24 Haziran seçim hezimetinden bu yana gittikçe parçalanıyor.
İnce'nin seçim gecesi ortadan kayboluşu ve Kılıçdaroğlu'nun 'aslında kazanan biziz' minvalindeki pişkinliğine katlanmak zorunda kalan seçmen, şimdi de koltuğunu korumak adına karşısında Aziz Kocaoğlu'ndan Muharrem İnce'ye, Mustafa Sarıgül'den Gürsel Tekin'e kadar ağırlığı olan kim varsa hepsini geri plana iten bir Genel Başkan'a katlanmak zorunda bırakılıyor.
Öte yandan Kılıçdaroğlu ve çevresindeki dar bir kliğin aday seçimleri ise teşkilatı ayaklandırmış durumda. Sancaktepe, Çorlu, Bayrampaşa, Selendi, Selçuk ve Marmaris gibi ilçe teşkilatları topluca istifa ederken, hakkında yolsuzluk iddiaları ayyuka çıkmış isimlerdeki ısrar, Bakırköy teşkilatının "Hırsız, rantçı Kerimoğlu'nu istemiyoruz" sloganlarıyla sokağa dökülmesine sebep olmuşken, Maltepe adayı olarak da yine Ali Kılıç'ın gösterilmesi bardağı taşıran son damla oldu.
Önce topluca istifa eden CHP Maltepe teşkilatı üyeleri, protesto amacıyla Ankara'ya doğru yürüyüşe geçti. Kılıçdaroğlu'nun darbecileri aklamak için kullanılan "Adalet Yürüyüşü"nün Ankara'dan başlayıp Maltepe Meydanı'nda sona erdiğini hatırlarsanız, karşımızda şiirsel ironideki bir geri yürüyüşün olduğunu söylemek mümkün.
Yürüyüşün liderlerinden CHP'nin eski İstanbul Gençlik Kolları Başkanı Kenan Otlu, yürüyüşün temel amacının "Temiz toplum, temiz siyaset" sloganı olduğunu söyleyip şöyle devam etmiş: "Bizim talebimiz bir an önce Siverek ve Maltepe başta olmak üzere MYK'nın gerekli kararı almasıdır. Çünkü bu parti, Mustafa Kemal Atatürk'ün partisidir. CHP başka partilerin aday belirleme yöntemiyle aday belirleyemez."
Siverek'te ne mi oldu derseniz; CHP, kendi Grup Başkanvekili Özgür Özel'in daha dört ay önce 'Mafya ve savaş dili kullanıyor' diyerek eleştirdiği Mehmet Fatih Bucak'ı Siverek'ten aday gösterdi! Bucak, "Bir daha Bucak'ın içinde bir tane başka partili araba görürsem, kendilerine mezar kazmaya başlasınlar" sözleriyle tepki toplamıştı.
Tabii en yüksek düzeyli istifanın da CHP Genel Sekreteri Akif Hamzaçebi'den geldiğini, kendisinin Ataşehir, Maltepe ve Kadıköy gibi ilçelerde tartışmalı isimlerin aday gösterilmesine tepkili olduğunu hatırlatalım.
Geçtiğimiz perşembe günü, yine partinin önde gelen isimlerinden İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, "Siyasette her süreçte, sokakta çalışma yaparken, aday belirlerken, kampanya yürütürken en önemli unsur demokratik ilkelere uymak ve halkın sesine kulak vermektir" demiş ve bugün açıklama yapacağını duyurmuştu. Kendisinin son gelişmeleri nasıl yorumlayacağını bilmiyorum. Bildiğim, CHP'de esas fırtınanın seçim sonrası kopacağıdır.