Genelkurmay personelini taşıyan araca, Genelkurmay Başkanlığı'na 200 metre kala yapılan bombalı saldırı, Türkiye tarihinde bir dönüm noktasına tekabül ediyor olabilir. Saldırıdan birkaç saat sonra İsveç'teki Türk Kültür Merkezi'ne de bombalı saldırı olması, dün PKK'nın Kerkük- Yumurtalık boru hattına saldırması failin kimliğine işaret ediyordu.
Nitekim gelen bilgiler de failin YPG'li Salih Neccar olduğunu gösterdi. Neccar ailesinin Suriye'de Esed'in başında bulunduğu Baas rejiminin askeri istihbaratı Emn ül-Askeri'yle irtibatlı olduğu söyleniyor. Esed rejiminin, Rusya yönlendirmesiyle eylem talimatını PKK'ya verdiği anlaşılıyor. Hedefin Hava Kuvvetleri Komutanlığı'ndan kalkan ve Genelkurmay personelini taşıyan araç olması, Rusya talimatıyla yapıldığını güçlendirir nitelikte. İçerideki Esed'ci/PKK'lı klik de tavırlarıyla teröristleri sevindirmekte gecikmedi. HDP, Meclis'te okunan ve terörü kınayan ortak bildiriye imza atmayarak faile yakınlığını tescil etmiş oldu.
Genel başkanı 'hendeklerdeki arkadaşlar' diyen, Genel Başkan Yardımcısı 'YPG, terör örgütü değil' diyen CHP'nin milletvekili Özgür Özel, 'Sorumlu Cumhurbaşkanı ve devleti yöneten herkestir' diyerek katili özenle gözlerden sakladı. Zaman ve paralellerin 'yeni Taraf'ı Cumhuriyet, 'Devletin kalbine bomba' ifadesiyle teröristlere tercüman olan aynı manşetle çıktı. Paralel'in Nazlı ablası, "İlk adım hükümetin istifası. AKP-CHP koalisyonuyla tek adam keyfiliğinin son bulması" diyerek teröristlere bir de 'hükümet düşürme' payesi vermemizi teklif etti. Esed'in basın sözcüsü gibi çalışanlardan biri, 'Keşke yurtta ve bölgede barış siyaseti izleyebilseydiniz. O zaman birlikten söz etme hakkına sahip olurdunuz' diyerek katillerden yana olduğunu ortaya koydu. KCK içindeki MİT elemanlarını 7 Şubat sürecinde ifşa eden paralel yapının medya mensupları utanmadan MİT'i ve devleti hedefe koyan açıklamalar yaptı. PKK'nın yayın organlarından biri patlamayı kutlayan mesaj attı. PKK'lı Cemil Bayık saldırıyı YPG'nin 'misilleme' olarak yapmış olabileceğini söyledi.
CHP milletvekili Çetin Arık, 'Artık yeni anayasa ve başkanlık tartışmalarını bir yana bırakıp her türlü teröre karşı topyekûn mücadele aşamasına geçmeliyiz' diyerek, CHP'nin bir gün önce neden Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nu da terk ettiğini, kimlerle eşzamanlı çalıştıklarını açık etmiş oldu. Daha önce de YPG'ye teşekkür borçlu olduğumuzu söylemiş olan, uluslararası sermayenin kanalında çalışan sunucu, 'Ülkede patlamalar, ölümler, savaş senaryoları... Başkanlığı filan biraz ertelesek. Güvenlik sorunu var ülkede' deyip teröristlerin amaç açıklamasına gerek bıraktırmadı.
YPG'nin Baas ordusuyla birlikte hareket ettiği, Afrin'de net şekilde görüldüğü gibi ABD'den çok Rusya komutasında ilerlediği açık. Geçtiğimiz günlerde Esed'in BM Daimi Temsilcisi Beşşar Caferi de YPG ile rejimin işbirliğini özetlemişti: 'Suriye'nin kuzeyinde kazanılan zaferler, Suriye ordusu ile Kürtlerin Suriye halkının tümü için kazandığı ortak zaferlerdir.' YPG unsurları, geçen ay bir video yayınlayıp, Türkiye'yi tehdit etmişti. PKK ile aralarında harf farkı dışında hiç ayrım olmadığını net biçimde gösteren videoda, 'PKK'nın, 40 yıldan fazladır süren savaşta, Türkiye devletine karşı mücadelesi hiç güç kaybetmedi. PKK, özgürlük ve özyönetim için savaşmaktadır. Dünyadaki tüm devrimcilere çağrımızdır. Direnişe katılın. Dünyanın her yerinde Türkiye devleti kurumlarına saldırın' çağrısı yapılıyordu.
Yani Suriye'ye girsek de girmesek de savaştayız ve mücadele veriyoruz. En önemli nokta, 'içteki mücadele'yi daha etkin seviyeye çıkarmadan bunu yapmamamız gerektiğidir. Devam edeceğim.
Milletimizin başı sağ olsun. Milletimizin başı dik olsun. 'Ben PKK'yım/Esed'im/Rusya'yım' diyenlerin zilletini, 'Ben Türkiye'yim' diyenlerin zaferini göreceğiz inşallah.