İslam; ölmüşlerin arkasından çirkin söz söylenmesini hoş karşılamamıştır. Bu ölen Müslüman da olsa, gayrimüslim de olsa durum aynıdır. Zira ölen kişi amel defteriyle artık ahiret âlemine sevk edilmiştir. Kötü söz ona zarar vermez. Ancak O'nun ailesini rahatsız eder.
Bu konuda da ölçümüz Hz. Resulullah (s.a.v.) olmalıdır.
Hz. İkrime, Ebu Cehil'in oğluydu. Ebu Cehil bildiğimiz gibi Bedir harbinde ölünceye kadar bütün hayatı boyunca Efendimiz'e (s.a.v.) ve arkadaşlarına eziyet etti. Savaş açtı. Hz. İkrime ise, Mekke fethinden sonra Müslüman oldu. İslam'ında samimi bir mümin oldu.
İkrime'nin Müslüman olduğu günlerden bir gündü. Sahabe mescidin önünde toplanmış, belki de İkrime'nin duyacağı bir sesle Ebu Cehil'e hakaret anlamında konuşuyorlardı. Veya beddua ediyorlardı. Hz. Resulullah (s.a.v.) evinin içinden bu hadiseye şahit oldu. Odasından hızla çıktı ve sahabeye müdahale etti. Ebu Cehil'in aleyhinde ağır konuşulmasından rahatsız olduğunu hatırlattı ve şöyle buyurdu:
- Ebu Cehil aleyhinde konuşmanız ona zarar vermez. Ancak yaşayan tanıdıklarına -Hz. İkrime'yi kastediyor- zarar verir. Onları üzer. Sizleri bu sözlerden sakındırıyorum.
Bundan daha insani ve vicdani bir ölçü olabilir mi?
Düşmanı bile olsa, ölmüş olan Ebu Cehil'in aleyhinde boş söz söylenmesini hoş bulmuyor.