Büyük İslam âlimi olan Hasan-ı Basri özel bir yere sahip olan mümtaz bir şahsiyettir.
Büyük âlimlerin düşmanı daha da çok olur. Hazımsız olan insanlar, dedikoducular onları çekiştirirler. Böylece hem dünyalarını hem de ahretlerini kirletirler.
İşte böyle bir bahtsız adam Hasan-ı Basri'yi çekiştirip duruyormuş. Hasan-ı Basri ise bu utanmaz dedikoducuya hediye gönderirmiş.
Bir gün adam sorar: Ben sürekli sizin aleyhinize konuşuyor, insanları sizden uzaklaştırmaya çabalıyorum, siz ise bana hediye gönderiyorsunuz. Sebebi nedir?
Hasan-ı Basri şöyle cevap verir:
Aleyhimde konuştukça günahımı alıyor, sevabımı ise çoğaltıyorsun. Ahirette benim günahımı yüklenip öyle mahşere geleceksin. Sana acıdım. Bari bunca yükün ve hamallığın karşılığını bu dünyada vereyim dedim. Onun için sana hediye gönderiyorum. Sen konuştukça ben de hafifliyorum.