Halife Harun Reşid hac yapıyordu. Merve'den Safa'ya doğru giderken Hz. Ömer'in soyundan olan Umeri onunla karşılaştı.
Umeri, Harun Reşid'e seslendi:
Ey Harun!
O da; buyur ey Umeri ne istiyorsun.
Umeri; Harun Reşid'e şöyle dedi:
Göz ucuyla Kâbe'ye baktın mı ey Müminlerin emiri.
Baktım cevabını verdi.
Kaç kişi var?
Onların sayısını Allah bilir.
Umeri şöyle dedi:
Ey Harun! Şu gördüğün herkes kendinden sorumludur. Fakat sen tek başına tümünden sorumlusun. Sen kendinin ahiretteki halini düşün artık!
Harun Reşid, bu sözler üzerine Safa-Merve arasındaki yürüyüşü durdurup ağlamaya başladı. Gözyaşları çoğalınca, gelip-geçenler ellerindeki mendilleri ona uzattılar.
Umeri sordu: Daha söyleyeyim mi?
Harun Reşid: Söyle ey amcam demeye başladı.
Malını sorumsuzca harcayana el konulur. Senin de ahiretine el konulacak. Bunları dedi ve çekip gitti.
Harun Reşid şöyle derdi: Aslında ben her yıl hacca gitmek istiyorum. Ama Hz. Ömer soyundan olan Umeri'nin beni tekrardan görüp bana ağır sözler söylemesinden çekinip de gitmiyorum.