Hz. Peygamber kadınlardan biat aldı. Sadece kocalarının peygamberliğini onaylamalarıyla yetinmedi. Kadınların da sözünü, reyini önemsedi. Onlara hak ettikleri hukuki ayrıcalığı tanıdı.
Evet Hz. Peygamber kadınlara ayrımcı davrandı ama bu ayrımcılık pozitif ayrımcılıktı. Hatta ayrıcalıktı.
Kadınlar Allah'ın emanetidir buyurdu
Kadınları şer olanlarını döver buyurdu
Çocuklarına bakan kadın benimle cennete girmeye yarışacak buyurdu
Kadınlarınız hakkında size hayırlı davranmanızı emanet bırakıyorum buyurdu
Küçük bir yaşta evlendirilen kadına, kendini boşama yetkisi verebilirim sana buyurdu.
Falanca adamlar beni istiyor ne yapayım diyen kadına; o cimri, ötekisi ise kadın döver. Onlara varma buyurdu.
İman eden mazlum kadın ve erkekleri korumak için Habeşistan'a hicret emri verdi.
Bir kadına hususi müezzin tayin etti. Ve bu kadının evinde günde 5 vakit ezan okundu. Bu kadın cemaate namaz kıldırdı.
İman eden ve akrabalık bağı olan kadınları sık sık ziyaret edip, hallerini sordu.
Eşlerine sosyal sorumluluk yükledi
Kadınların eşlerine gelip din öğrenmelerinin yolunu açtı
Vefatından sonra Hz. Fatıma büyük kadın gruplarına vaaz verdi.
Yetiştirdiği eşi Hz. Aişe; dinin bir çok hükmünün oluşumuna katkıda bulundu.
Kız torunlarını sırtına alıp çarşıda yürüyüşe çıkardı
Kızına; sen benim annem gibisin buyururdu.
Huzuruna gelen ve soru soran kadınlara burayı terket demedi. Asla. Hatta o kadına yer veren sahabeyi övdü. Ve kadının sorusunu sonuna kadar dinleyip sorusuna cevap verdi.
Kendisine yemek ikram etmesini isteyen biraz da huy itibariyle itici bir kadına gel soframıza otur buyurdu. Kovmadı. Azarlamadı. Yemek yedirdi.
Eşlerini döven erkekleri ani bir emirle camide topladı; ve, sizin eşlerinizi dövdüğünüzü duydum. Ben hepinizden daha çok ailesine yumuşak davranırım. Kadınları Allah'ın emaneti olarak aldınız. Gece yanlarına gider, gündüz utanmadan döver misiniz? Buyurdu. Ve böylece bu alışkanlığı bıçakla keser gibi kesti.
Kendisine kocasını şikayet eden Hz. Havle'yi (Mücadele suresi) sabır ve ilgiyle dinledi. Bu kadın hakkında övgü dolu ayetler indi.
Hatta bir gün kadınlara sohbet için zaman ayırdı.
Kadın hallerini kendisine soran bir Medine'li kadına bu nasıl soru diye hesap sormadı.
Kısacası: Hz. Resul'ün kadını yücelttiğini yazmak istersek kitaplar dolusu konuyu ard arda sıralamamız lazım.
Hiç kimse uluorta söylenen bazı sözleri, tavırları veya şurada, burada yazılı olan bir yorumu veya zemin kollayan kötü niyetlileri esas alıp kadın üzerinden İslam'ı yıpratmaya çalışmasın.
İslam'ın kadına bakışını öğrenmek isteyen Hz. Resulullah'ın -bu dinin peygamberinin- sözlerine ve Yüce Kitaba baksın. Başka kaynağa gerek yoktur.