Bugün haber ve haberciliği biraz konuşalım; medya habercileri ve sokak habercilerini ayırmak lazım.
Yalancı ve dedikoducular her zaman toplumda tahribat açısından çok daha etkili olmuşlardır. Doğrular, doğru oldukları için kendilerini ispata çalışmazlar.
Daha sessiz ve sakindirler. Her tarafa girip çıkmazlar. Münafıklıktan haz almazlar, beceremezler de. Çünkü müstakim olmak böyle bir şeydir.
Tevekkülleri Allah'a dır. Aslında bu özellik müminlerin özelliğidir.
Suskundurlar. Emanete ihanet etmez. İçten pazarlık yapmazlar.
Yalancılar ise her gün yeni bir tezgâhın peşindedirler. Sürekli arayıştadırlar. Kimi, nasıl, nerede, nereden vurabilirimin hesabını yaparlar. Münafıkların başlıca özelliği sinsice ve gizlice yürümektir. Sureti haktan görünürler.
Münafık nifak ve nefek eş kelimelerdir.
'Nefek' Arapçada 'tünel' anlamına gelir.
Kelime münafıkların karakterini yansıtır.
Tünel gibi, alttan, yer altından kuyu kazana münafık denir.
Kur'an-ı Kerim bu sinsi karaktere karşı bizi uyarıyor. Şöyle buyuruyor:
'Ey iman edenler! Eğer bir fasık size bir haber getirirse onun doğruluğunu araştırın. Yoksa bilmeden bir topluluğa kötülük edersiniz. Sonra yaptığınıza pişman olursunuz.' (Hucurat, 6) Haberden önce haberi getireni - tanıyın.
Sonra haberi inceleyin. Eğer haberi getiren yalancı, sahtekâr, emanete ihanet eden, makam sevdalısı, fırsatçı, mevki ve mansıb için doymaz, sinsice bekleyen, makama getirildiğinde iyi, alındığında kötü ise insanların güvenini sarsan birisi ise habere itibar etmeyin. Haberciyi kontrol altında tutun. Kime hizmet ediyor, hedefi nedir? Araştırın.
Bu tür münafık karakterliler insanlar hakkında müzeyyef bilgi toplar ve insanların birbirine itimatlarını sarsarlar. Yalandan yemin ederler. Kendilerini gizlemek için başkalarını tehlikeli gösterirler. Müminler arasında kardeşliği yıkarlar. Allah'a imanları yoktur veya sağlam değildir. Ahiret endişeleri yoktur. Bütün bunları belli hedefler için yaparlar ama aynı zamanda da iblisin tuzağına düştükleri için de bu huylarından kurtulamazlar.
Yalan yemin ederler. Gözyaşı dökerler (Hz. Yusuf'u kuyuya atan kardeşlerin gözyaşlarıyla Hz. Yakub'a geldikleri gibi).
Güçlüye itaat ederler, ama zayıf anını gizlerler. Sevmedikleri güçlüyken sessiz kalırlar. Gün gözetirler. Pusuda kalırlar. Vaktini kollarlar. İmkân buldukları her türlü hainliği de yaparlar.
Müslüman aynı delikten ikinci kez sokulmamalı, tedbir almalıdır.
Doğrudur. Şerefli ve mert düşman;
Münafık karakterli düzenbaz ve içten pazarlıklı dosttan daha onurludur.
Kişinin namazı, orucu, dindar görüntüsü onu münafıklık yapmaktan alıkoymaz. Öyleyse Allah'a tevekkül edin ve size her ulaşana, ulaştırana, kulağınıza her fısıldanana, önünüze her getirilene mutlaka şüphe ile bakınız. Her duyduğunuzu paylaşmanız veya yaymanız yalan olarak size yeter.
Hucurat suresindeki bu ayeti kerime özellikle bütün kardeşlerimizin özellikle okumaları ve göz önünde bulundurmaları gereken bir ayettir.
Yazıyı Efendimiz'in (s.a.v.) "Şeytan insana damardaki kan gibi nüfuz eder. Korkarım ki, kalbinize şer atar" uyarısıyla bitirelim.