Kadınlarımız gayretli, çilekeş.
Samimi. Hayatlarını eş ve çocuklarına adıyor. Mutfakta onlar, çamaşırda onlar, çocukları büyüten onlar. Yemek hazırlayan onlar. Evlenirken; doğduğu, büyüdüğü ailesini terk edip yeni bir hayata kendini adayanlar onlar.
Zaman zaman şiddete maruz kalanlar onlar.
Namazlarına dikkat ederler. Dini yaşamaya çabalarlar, tesbih ve zikirle araları iyidir. Eline geçen birkaç kuruşu idareli kullanırlar. Eşinin ailesinin baskısına sabrederler. Allah'a ve Peygamberine gelin dendiğinde önde onlar.
Gıybeti, dedikoduyu, boş lafı, çekiştirmeyi, suizannı, laf taşımayı, hasedi, velhasıl amelleri yok eden manevi hastalıkları işlemezler. En azından önemli bir bölümü.
Yukarıda saydığım bu özellikleri kendilerinde olan kadınlar elbette erkeklerden önce cennete girerler.
Bence çoğumuzu Yüce Allah eşimizin hatrına cennete alacak.
Dilerseniz Tûr suresinin 21. Ayetini okuyun.
Allah aynı yolda yani kendi yolunda olan aileleri - bir araya getirecek.
Cennette.
Elbette Allah bilir ama; Haticeler, Fatımalar, Aişeler, Asiyeler, Züleyhalar, Sümeyyeler, Zinnureler, Ümmü Gülsümler, Rukiyyeler, Zeynebler, Zehralar bizden çok önce cennete girecekler.
İnşaallah.
Kadına hürmet ve saygı bize Rabbimizin emri, peygamberimizin mirasıdır. Kadınlar emanettir. Onlara şiddet, semayı gıcırdatacak kadar ağır bir suçtur, günahtır.