Bazı insanlar öyle hatalar işlerler ki onlara tahammülünüz kalmaz.
Olmayacak sözler kullanırlar.
Öylesine çirkin şeyler yaparlar ki bir an için ne diyeceğinizi, nasıl tavır alacağınızı bilemezsiniz.
Hz. Peygamberimiz'in (s.a.v.) döneminde işte böyle bir olay yaşanır. Genç bir delikanlı Hz. Peygamber'in (s.a.v.) bulunduğu yere gelir. Ama bırakınız Sevgili Peygamberimiz gibi ahlak, edep ve haya zirvesine, sıradan bir insana dahi söylenmeyecek bir teklifte bulunur.
Olayın bundan sonrasını Ebu Umame'den (r.a.) dinleyelim:
"Bir genç delikanlı Hz. Peygamber'e (s.a.v.) geldi. Şöyle dedi: Ey Allah'ın Peygamberi! Bana izin ver zina edeyim. Hz. Peygamber'in (s.a.v.) etrafında bulunanlar elleriyle işaret ederek veya üstüne yürüyerek delikanlıya 'sus-sus' dediler.
Hz. Peygamber (s.a.v.) ise böyle bir tepki göstermedi.
Delikanlıya "Bana yaklaş" buyurdu.
Genç Hz. Peygamber'in (s.a.v.) yanına oturdu.
Efendimiz (s.a.v.) gence soru sormaya başladı. İlk sorusu şu oldu: Sen böyle bir şeyi (zinayı) annen için ister misin?
Genç: Canım sana feda. Hayır! Vallahi böyle bir şeyi kabul edemem ey Allah'ın elçisi.
Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdu: 'Diğer insanlar da elbette anneleri için böyle bir şeyi kabul etmezler.' Efendimiz (s.a.v.) bu sefer 'kızın için böyle bir şey ister misin' diye sordu. Delikanlının cevabı aynı oldu.
Hz. Peygamber (s.a.v.) kız kardeşi, halası, teyzesi için aynı soruyu yineledi.
Genç her seferinde 'Canım sana feda olsun ey Allah'ın Peygamberi. Vallahi kabul edemem' cevabını verdi.
Hz. Peygamber delikanlıya şöyle buyurdu:
'Senin zina etmek istediğin kişi de ya bir kız ya kız kardeş ya hala ya da teyzedir. Bunların yakınları da elbette böyle bir şey istemezler. Öyleyse zinadan uzak dur.
Sonra Hz. Peygamber (s.a.v.) mübarek elini gencin göğsüne koydu ve şöyle dua buyurdu:
'Allah'ım! Bunun günahlarını affet. Kalbini duru hale getir. Bu gencin iffetini koru.' Bu genç bir daha böyle çirkin bir düşünce içinde olmadı."