Ölüm hepimiz için takdir edilmiş. Çaresi yok. İstemesek de o yola gireceğiz. Yüce Rabbim sağlam iman ve iyi amelle gitmeyi nasip etsin. Gerisi boş.
Dünyada içi boş bir topun peşinden koşan oyuncular gibi koşturuyoruz. Bazen top bizi, bazen biz topu kovalıyoruz. Günün birinde maç bitecek. Düdük çalacak. Ve oyuncular dağılacak.
Geçenlerde vefat eden bir devlet adamımız için yayımlanan başsağlığı mesajında, yaptığı görevler dikkatimi çekti. O devlet adamımıza Allah'tan rahmet diliyorum. İsmini, uygun olmayabilir diye almıyorum.
7 dönem milletvekilliği, gençlik ve spor bakanlığı, maliye bakanlığı, içişleri bakanlığı, milli savunma bakanlığı, başbakan yardımcılığı ve TBMM başkanlığı gibi önemli ve onurlu görevler yüklenmiş. Uzun ve önemli görevler. Ama şimdi netice her vefat eden gibi mezarda. Bizim olacağımız yerde.
Artık orada hepimiz imanımız ve amelimizle anılacağız. Dünyadaki hiçbir makamın- mevkinin kıymeti kalmayacak. Önemli olan o makam, mevki ve sorumlulukları nasıl doldurduğumuzdur.
Değişmez kural yüzümüze sert bir rüzgâr gibi çarpıyor. Allah baki. Kul ve dünya fani. Baki âlem için bir şeyler yapalım. Hadi bakalım. Herkes yapabildiği kadar.