"Eğer sadakaları açıktan verirseniz o ne güzeldir. Eğer onları gizler ve bu şekilde fakirlere verirseniz işte, bu sizin için en hayırlısıdır." (Bakara suresi, 271)
Sahabe, Hz. Peygamber'e (s.a.v.) sordu; Ey Allah'ın elçisi! Bakara suresinin 270. ayeti bize "Allah için yardım edin" dedi. Hangisi daha faziletli? Gizli verilen sadaka mı, yoksa açıktan verilen sadaka mı?
Bu soru üzerine, Yüce Allah Bakara suresinin 271. ayetini indirdi. Ayetin anlamı şöyleydi: "Sadakaları açıktan verirseniz ne güzel fakat onları gizleyerek fakirlere verirseniz bu sizin için daha hayırlıdır." Yani yukarıdaki ayet indi.
Denilir ki; bu ayet Hz. Ömer ve Hz. Ebu Bekir hakkında inmiştir. Peygamberimiz fakirler için ve çıkılacak sefer için yardım isteyince Hz. Ömer malının yarısını getirdi. Peygamberimiz Hz. Ömer'e sordu: Ey Ömer! Ailen için ne bıraktın. Hz. Ömer "Malımın yarısını getirdim, yarısını ise çocuklarıma bıraktım" cevabını verdi.
Biraz sonra Hz. Ebu Bekir geldi: Malının tamamını getirmiş ve hatta sanki getirdiğini kendinden bile gizlemişti. Hz. Peygamber sordu: Ebu Bekir ailen için ne bıraktın? O, cevap verdi: Allah'ı ve peygamberini bıraktım. Bunun üzerine Hz. Ömer ağladı. Ve; Ey Ebu Bekir! Anam babam sana feda olsun. Ne zaman seninle yarıştımsa beni geçtin dedi. (İbn Kesir, 1/477-478) İşte bu ayet, yani Bakara suresinin 271. ayeti, Yüce Allah'a yakınlaşmak için sadakada yarışan bu gönlü gani büyük sahabenin tavrını anlatıyor.