Hz. Peygamber'in (sav) sözleri yolumuzu aydınlatan birer güneş gibidir. İçimizi ısıtır, yüreğimizi aydınlatır. O'nun sözleri tükenmez bir hazinedir. Şimdi satırları O'nun ölümsüz mesajlarına terk edelim:
Şüphesiz ki Allah sizin cisimlerinize ve görüntülerinize bakmaz, ancak kalplerinize bakar.
Şüphesiz ki Allah işlerin şerefli ve yüce olanını sever, bayağı olanlardan hoşlanmaz.
Allah bütün işlerde yumuşak olmayı sever.
Sen Allah için bir şeyi terk edersen, Allah sana ondan daha hayırlısını verir.
Kuşkusuz sizler insanların kalbine mallarınızla giremezsiniz. O halde onların kalplerine ahlakınızla giriniz!
İnsanlara konumlarına göre davranınız!
Dikkat ediniz, yaratıcıya isyan etme hususunda hiçbir yaratılmışa itaat edilmez!
İslam güzel ahlaktan ibarettir.
Mazlumun bedduasından sakın!
Kötü arkadaştan sakın! Çünkü sen onunla tanınırsın.
Hıyanet etmekten sakın! Çünkü o çok kötü bir arkadaştır.
İman iki yarımdan ibarettir. Bir yarısı şükürde, diğer yarısı ise sabırdadır.
İyilik güzel ahlaklı olmaktır. Günah ise kalbine gelen insanların onu öğrenmesinden hoşlanmadığın şeylerdir.
Babalarınıza iyi davranın ki çocuklarınız da size iyi davransınlar. Sizler iffetli olun ki kadınlarınız da iffetli olsunlar!
Kötülüğü terk etmek sadakadır.
En sağlam kulp olan "La ilahe illallah" sözüne sımsıkı yapışın.
Topluluk rahmet, ayrılık azaptır.
Cennet annelerin ayakları altındadır.
Dünya sevgisi her türlü günahın başıdır.
Allah için sevmek ve Allah için buğz etmek amellerin en üstünlerindendir.
Bir şeyi sevmen seni ona karşı kör ve sağır eder.
Şu iki haslet ancak müminde toplanır: Cömertlik ve güzel ahlak.
Şu iki haslet bir müminde toplanmaz; cimrilik ve kötü ahlak.
Amellerin en hayırlısı dünyayı terk ederken dilinin Allah'ın zikri ile ıslanmasıdır.
İnsanların en hayırlısı insanlara en faydalı olandır.
Dua ibadetin özüdür.
Dünya ahiretin tarlasıdır.
Din nasihatten ibarettir.
Allah'ı zikretmek kalbin şifasıdır.
Günah unutulmaz. İyilik yok olmaz. Hesaba çeken (Deyyan; Yüce Allah ) asla ölmez. O halde dilediğin gibi ol! Mutlaka hesap vereceksin.
Said -mutlu ve mesut olan- o kimsedir ki, başkasının başına gelenden örnek alır.
Topluluğun efendisi onlara hizmet edendir.
Namaz dinin direğidir.
Namaz her hayrın anahtarı, içki her şerrin anahtarıdır.
Bilgi müminin yitik malıdır.
Uzlet -gerektiğinde dünyadan, makamdan, mevkiden, şöhretten ve tanınmışlıktan uzaklaşıp bir kenarda sessizliğe bürünmek- selamettir.
Göz değmesi (nazar) gerçektir.
Gerçek zenginlik gönül zenginliği ve gerçek fakirlik gönül fakirliğidir.
İyilik yapmak insanı kötülüğe düşmekten korur.
Allah'a iman ettim, de; sonra dosdoğru ol!
Acı da olsa hakkı söyle!
Şükrünü yerine getirdiğin az şey, gücünün yetmediği çok şeyden hayırlıdır.
Deveni bağla-tedbirini al- sonra tevekkül et!......
Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdu: Allah bana beş şey verdi. Bu beş şeyi benden önce hiçbir peygambere vermemiştir.
1- Bütün yeryüzü benim için mescit kılındı ve temiz kabul edildi.
2- Benim ümmetim, bütün ümmetlerin en hayırlısıdır.
3- Bana mahşer günü şefaat yetkisi verilmiştir.
4- Benden daha önce gönderilen herhangi bir peygamber bir kavme -aşirete- gönderildi. Ben ise bütün insanlara gönderildim (Buhari, Müslim)
5- Bir aylık mesafedeki Allah düşmanlarının gönlüne benim heybetim -etkim ve korkum- salındı.
Evladın annesinden kaçtığı gün
Kuran-ı Kerim mahşerden bir manzarayı aktarırken şöyle buyurur: "İşte o gün kişi, kardeşinden, annesinden babasından eşinden ve çocuklarından kaçar. O gün herkesin kendine yetip artacak bir derdi vardır. (Abese, 34-37)
Bu ayetlerin tefsiri mahiyetinde şöyle anlatılır:
Kıyamet gününde anne ile oğul bir araya gelecekler. Dertleşecekler.
Anne oğluna şöyle diyecek: Oğulcuğum. Ben seni beslemiştim. Sana annelik yapmış, her türlü iyiliği önüne sermiştim. Sen o zamanlar küçüktün ve muhtaçtın. Ben seni yedirdim, giydirdim. Seni hiç incitmedim. Sana gelen bütün sıkıntıları ben göğüsledim.
Şimdi benim sana ihtiyacım var. Gel günahlarımdan birazını kendi üstüne al. Veya iyiliklerinden bir kısmını bana ver. Terazim ağır gelsin.
Oğul şöyle cevap verecektir: Anne ben sana sevabımı veremem. Ben kendi halimle meşgulüm.
Sonra kişi annesinden kaçar. Eşinden, babasından, evladından kaçar.
O gün sadece Allah'ın rahmeti ve kendilerine Allah tarafından şefaat yetkisi verilenlerin şefaati yarar sağlayacaktır.