S.1.) Rüyamda ölmüş annemi görüyorum. Elbiseleri yırtılmış halde elini bana uzatıyor. Yorumu nedir?
- Biz rüya yorumu yapmıyoruz. Çünkü rüyaların gerçek yorumunu ancak Yüce Allah bilir. Ancak biz her rüyadan kendimize mesaj çıkarabiliriz. Belki bu tür rüyalardan ölmüş yakınlarınızın sizden fakirlere sadaka vermenizi istemeleri mesajı çıkarabiliriz. Ancak rüyaların gerçek yorumunu, iç yüzünü sadece Yüce Allah bilir. Rüya yorumu üzerine yazılan kitaplar da bağlayıcı değildir.
S.2.) Bazı TV'lerde çıkan hocalar "kalbimiz temiz. Önemli olan kalp temizliğidir. İbadet olmasa da olur" diyor. Siz ne dersiniz?
- Kalbim temiz, ibadete gerek yok diyenler genellikle Yüce Allah'la ve ibadetle problemi olanlardır. Bu söz ibadet kaçkınlarının mazeretidir ve doğruyu yansıtmıyor. Maalesef ülkemizde ibadetsiz, uygulamasız, Hz. Peygambersiz ve hatta güçleri yetse Kur'an'sız bir din anlayışını enjekte etmeye çalışanlar vardır. Siz bunlara itibar etmeyiniz. Yol açıktır. Din ortadadır. Kur'an-ı Kerim ve sahih hadisler apaçıktır. Gölgelenmelerine müsaade etmemeniz lazım.
Kalp temizliğine gelince: Elbette ki kalp temizliği önemlidir. Ama kalbin temizliği ibadeti, dini ritüellere uymayı ortadan kaldırmaz ki. Bilakis kalbi temiz olan dini ibadetlerine daha da sarılır. İbadet yapıp da kalbini temizlemeyeni tenkit edebiliriz. O çok farklı bir şey. Son olarak şunu ifade edelim. Hz. Peygamber'den daha çok kalbi temiz olan var mıydı? Hayır! Peki ondan daha çok ibadet yapanı var mıydı ? Hayır. O halde çözüm ortada.
S.3.) İslam tarihinde sahabeler arasında bazı incitici şeyler olmuştu. Bu konudaki tavrımız ne olmalıdır.
- Hz. Peygamber'in arkadaşları olan sahabe de insandırlar. Elbette ki aralarında bazı anlaşmazlıklar, savaşlar olmuş olabilir. Biz bu olaylarla ilgili olarak edeple konuşmak zorundayız. Bizler bu olaylarda ne hâkim, ne savcı ne de mahkeme reisi değiliz. Böyle bir görevimiz de yoktur. Ömer bin Abdülaziz'in dediği söz çok güzeldir: "Sahabe arasındaki problemleri mahşere, Yüce Allah'a bırakın. Sizin kılıcınız onların kanına bulaşmadı. Bari dilinizi onların kanına bulaştırmayın."
Özetle şunu deriz, bu olayların ehli beytle ilgili konularında ehli beyt haklıydı ve hak sahibiydi. Hz. Ali, Hz. Hüseyin ve Hz. Hasan davalarında haklıydılar. Ancak bu konuları, sık sık gündeme getirmenin faydası yoktur. İslam tarihinde ders alacağımız o kadar güzel konu var ki. Bu olayları tv ekranlarında, medyada, gazetelerde gündemde tutmak da kardeşliğe fayda vermez.
S.4.) Babam en küçük kardeşimi kayırıyor. Malının çoğunu ona yediriyor. İsyan ediyorum. Ne yapayım.
- Baba ve annelerin bir kısmının -belki çoğunun- en küçük çocuğa özel bir zafiyeti oluyor. En küçük çocuk büyüse de, baba ve annenin gözünde çocuk gibi görülmeye devam ediyor. Bazı kardeşlerimiz de bunu istismar edebiliyor. Babanızın malının çoğunu ona kaydırması doğru değildir. Adil davranmak lazım. Ancak ne olursa olsun, maddi olaylar sizi babanızla karşı karşıya getirmemelidir.