Meral Akşener, İyi Parti'nin belediye seçimleri için her şehirde aday çıkaracağını ilan edeli çok oldu. Hatta Genel İdare Kurulu'ndan karar çıkartıldı. Şimdi de çırpınıp duruyor. Blöf yapmadığını anlatmaya çalışıyor. Bir siyasi parti ve lideri için hazin bir durum.
Yalancı çoban misali kimse Akşener'in söylediklerine inanmıyor. Zira bu zamana kadar söylediklerinin tersini yapmak konusunda çok başarılı bir performans sergiledi. Türk siyasi tarihinde eşine az rastlanır dönüşler yaptı. 3 Mart ile 6 Mart arasındaki uçurum nedeniyle insanların Akşener'in söylediklerine inanması çok zor.
Hele de yerel seçimlere az bir zaman kalmışken yeni bir parti kimliği ve yeni bir siyaset inşa ediyormuş gibi bir görüntü vermesi pek inandırıcı olmuyor. Siyasi konjonktüre baktığınızda da söylediklerinin pek gerçekçi olmadığı görülüyor. O nedenle de herkes, CHP'liler dâhil, Akşener'in blöf yaptığını düşünüyor.
Haksızlık etmeyelim. Belki de gerçekten kendisi blöf yapmadığını düşünüyor olabilir. Ama bu yine de son anda dönüş yapmayacağı anlamına gelmez. Paylaşır mısınız bilmem ama benim zihnimde Akşener'e dair şöyle bir kanaat var: İlk aklına gelen fikri plan zannediyor. Hesapsızca asıp kesiyor. Sonra da arkasında duramıyor.
O nedenle bugün ne kadar ciddi ve inanarak konuşuyor olsa da yarın bambaşka davranışlar sergileyebilir. Ne kadar aday ilan ederlerse etsinler ben son ana kadar İyi Parti'nin tavrından emin olamam.
Düşünsenize, 3 Mart sabahı tarih yazmak için yola çıkan Akşener, 6 Mart sabahı masaya geri dönmüştü. Şimdi istiyor ki, herkes kendine inansın. Kolay değil.
Ben kendi seçmeninin dahi Akşener'e pek inandığını sanmıyorum. Zaten İyi Parti kendi kimliğini ve tabanını oluşturamamış bir tepki partisi. Çok da ortak değerleri benimseyerek oy kullandıklarını düşünemiyorum. O nedenle Akşener'in ne dediğine, ne yaptığına pek baktıkları yok gibi geliyor bana.
Eğer öyle olsaydı bu kadar zikzaktan sonra ciddi bir sorgulama olurdu. Olmadı, iyisiyle kötüsüyle aynı oyu almaya devam ediyor. O nedenle de zaten Akşener kafasına göre bir tutarlılık kaygısı olmadan siyaset yapmaya devam ediyor.
Yani aslında karşımızda ne bir parti, ne bir taban ne de ciddi bir liderlik var. O nedenle ne yapsalar pek şaşırmam. Ama siyasi şartlara bakınca İyi Parti'nin bu yapısıyla CHP'ye yanaşmaktan başka şansı olmadığını da düşünmeden edemiyorum.