Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HASAN BASRİ YALÇIN

Muhalif seçmene açık mektup

Sevgili muhalif seçmen. Bu satırları sizlere en halis duygularımla bir mektup formunda yazıyorum. Hayal kırıklığı yaşıyor olmanızı anlayabiliyorum. Ama lütfen olmayın. Emin olun, hepimiz kazandık. Sadece sizi aldatanlar kaybetti. Lütfen gereksiz öfkelenmeyin. Bana, bize, Erdoğan'a kızmayın. Sizi aylarca, yıllarca kandıranlardan hesap sorun.
Samimiyetime ne kadar inanırsınız bilemem. Ama biz bu sonuçları biliyorduk. Gerçekten biliyorduk. Ama siz bizi dinlemek yerine kendi gettonuzda sizi defalarca kandıranlara inanmayı tercih ettiğiniz için bugün mutsuz oldunuz. Daha önce de yazdım bunları. Elimden geldiğince televizyonlarda da anlatmayı denedim. Ancak içinizden bazılarının verdiği karşılık, küfür, hakaret ve tehditten ibaret oldu. Hiçbirine cevap bile vermedim. O yüzden bir kez olsun, siz de bize kulak verin.
Şahsen ben elimden geldiğince doğruları anlatmaya çalıştım. Siz benim gibilerin bir ekonomik çıkar veya siyasi hırs nedeniyle yalan söylediğimi düşündünüz. Öyle düşünmeniz söylendi size çünkü. Bırakalım bunları bir kenara.
Arkadaşlar, bizler sizin düşmanınız değiliz. Siz de bizim düşmanımız değilsiniz. Azgın bir grup hariç hepimiz aynı ülkenin çocuklarıyız. Bilin. Sizi mutsuz eden Erdoğan değil. Sizi mutsuz eden; varlıklarını, ürettikleri Erdoğan düşmanlığına borçlu olan siyasetçilerdir. Size yıllar boyu yalan söylediler. Neden mi? Kendi koltuklarını ve çıkarlarını korumak için.
Sizin gerçek düşmanınız, bile bile yalan anket sunan anketçilerinizdir. Size asıl kötülüğü eden, duayen gazeteci payesi verdiğiniz gazetecilerdir. Size gaz veren şarkıcı, türkücü, oyuncu, komedyen tayfasıdır. Hepsi olmasa bile, çok önemli bir kısmı.
Neden mi yapıyorlar? Çünkü ekmek var. Ne ekmeği, koca bir pasta bölüşülmüş. Bu sayede 11 seçim kaybedip koltuklarını koruyanlar var. Bu sayede partili belediyelerden iş alanlar var. Bu sayede yanlış çıkıp çıkmadığına bakmadan anket yayınlıyorlar. Çünkü size hesap vermiyorlar. Çünkü sizi Erdoğan nefretiyle meşgul ediyorlar.
Ve yemin ederek söyleyebilirim, sizin yandaş dediğiniz kişilerden çok daha büyük paralar kazanıyor bu nefret simsarları. Sizin şişirilmiş motivasyonunuzun üzerinden besleniyorlar. Acı ama gerçek.
Bu yazdıklarım size ulaşır mı bilmem; kafanızı camdan çıkarıp gerçek dünyaya bakar mısınız onu da bilmem. Ama ben bu mektubu yazıp bir şişenin içine koydum. Denize bıraktım. Elinize ulaşması ümidiyle. Görevimi yapmak niyetiyle. Emin olun üzerinize yapışanlardan ve bu hâlden kurtulursanız daha sağlıklı ve daha mutlu olursunuz. Kutuplaştırmaya isyan edin. Elinizi vicdanınıza koyun ve "Bu Erdoğan gerçekten bu kadar kötü mü", "Bu kadar kötü ne yapmış olabilir bana acaba" diye bir düşünün.
Kendinizi bu cendereden çıkartabilecek olursanız hem siz rahatlarsınız hem de ülke. Bir kere olsun inanın farklı seslere. Bir de bunu deneyin. Gerçek normalleşmenin anahtarı budur. Sonuçta hepimizi yargılayamazsınız. Bizleri bu ülkeden kovamazsınız. Çok fazlayız ve direniyoruz. Hayalini kurduğunuz hiçbir şeyin normalleşme yaşanmadan gerçekleşmeyeceğini de lütfen bilin. Bu nefretten beslenenlere daha fazla prim vermeyin. Yok daha fazla ısrar ederseniz kendi seçiminizden kendiniz sorumlu olursunuz.
Halbuki siz, ne istedilerse yaptınız. "PKK'ya ses etmeyin" dediler; yutkundunuz, sustunuz. FETÖ'cüleri önünüze vekil adayı olarak koydular, yine yutkundunuz. Kaset komplolarını "görmeyin" dediler; görmediniz. Ne uğruna? Devirmek veya kazanmak. Neyi? Kimi? Kim kazanıyor? Gerçekten onlar kazanınca siz mi kazanmış olacaksınız? Tabii ki hayır. Halbuki önyargılarınızdan başka kaybedecek neyiniz var?
İki dakika elinizi vicdanınıza koyup düşünün. Erdoğan gibi yedi düvele, yetmiş yedi muhalif partiye karşı yıllardır kazanan bir lider var. Ben çok basitçe ülkemi onun daha iyi temsil edeceğini düşünüyorum. Suç mu işliyorum? Hiç sanmam. Kılıçdaroğlu'nun peşine mi düşseydim. Aranızda gerçekten "Kılıçdaroğlu bu ülkeyi daha iyi yönetir" diyen var mı? İster kabul edin ister etmeyin; Erdoğan bu ülkenin en güçlü markasıdır. Bunda kompleks yapacak bir şey yok. Hazır ülke böylesi karizmatik ve başarılı bir lider bulmuşken faydalansın sonuna kadar. Ne dediyse yapmadı mı şimdiye kadar? Şimdi de Türkiye'yi bağımsız ve büyük güç yapma vizyonu koyuyor ortaya. Bırakın yapsın. Siz de keyfini ve gururunu yaşayın. Biliyorsunuz ki, yapar.
Sevgili muhalif seçmen arkadaşlar. Maruzatım bundan ibarettir. Halisane duygularımla. Kalın sağlıcakla.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA