Milletvekili listelerinin kesinleşmesiyle artık seçimde geri sayım başladı. Herkes ittifaklarını ve seçime nasıl ve kimlerle gireceğini belirlemiş oldu. Bundan sonrası sadece kampanyalar. Zaten tam da bir ay gibi bir süre kaldı.
Listeler üzerinden bugün daha sağlıklı bir değerlendirme yapmak mümkün. MHP'nin listesi zaten daha önce yayınlanmıştı ve o noktada tartışmalı herhangi bir konu bulunmuyor. MHP kurumsal kimliğiyle seçime katılmayı tercih etti ve aslında İyi Parti'nin de zayıfladığı bir dönemde oldukça rasyonel bir seçim gibi duruyor. MHP listelerinde de pek bir sürpriz olduğu söylenemez. Yeni isimler de var. Alışkın olduğumuz isimler de kendisine yer bulmuş. AK Parti listesi merak konusuydu. Görüldüğü kadarıyla AK Parti çok ciddi bir yenilenmeye gitmiş. Üç dönem kuralı katı bir biçimde uygulanmış. Binali Yıldırım, Hamza Dağ, Fatih Şahin gibi ağır toplar için bile üçüncü dönem kuralı işlemiş. Durum böyle olunca da parti seçime birçok yeni isimle gidiyor.
Bunun bilerek tercih edildiğini düşünüyorum. AK Parti sansasyonel isimler yerine sanki teşkilatlara ve yeni yüzlere yönelmiş gibi. 20 yılı aşkın bir süredir iktidar olan bir partinin ve onun temsilcilerinin yerelde seveni de çok olur söveni de. Ancak öyle ya da böyle bu süre zarfında aynı isimlerle devam etmek sorun olabilirdi. Bu bakımdan AK Parti seçim listelerinin yeni bir sayfa gibi düşünülmesi gerektiğini sanıyorum. Listelerin en tanınmış isimleri bakanlar. İki bakan hariç tamamı çeşitli şehirlerden aday olmuş. Bu da her bakımdan yenilenme taahhüt edildiği anlamına gelir.
HÜDA PAR ve DSP de AK Parti listelerinden seçilebilecek kontenjanlar almış durumda. Yeni dönemde Meclis'te bu partileri de göreceğiz.
KILIÇDAROĞLU ADAYLIK İÇİN CHP'Yİ FEDA ETMİŞ
Millet İttifakı'nda işler biraz karışık. İyi Parti zaten kendini bu karmaşadan sıyırmıştı. Küçük partilere milletvekili vermeyi reddetmişti. Sadece CHP ile yaklaşık beş noktada işbirliği yapmış. Birbirleri lehine çekilmişler. CHP listesi ise bildiğiniz gibi değil. Hatta normal de değil. Patron çıldırmış olmalı. CHP listelerinden küçük partilere toplamda 71 kişilik kontenjan verilmiş. Evet bunların yaklaşık 20 tanesi seçilebilecek noktalarda. Ama her ne olursa olsun ikisi de CHP için çok fazla.
Zaten CHP'nin milletvekili sayısı o kadar yüksek değil. An itibarıyla 134 milletvekili var. Bu seçimde de benzer bir performans sergileyeceğini düşünürseniz vekillerinin çok önemli bir bölümünden vazgeçtiğini anlarsınız. İşin ilginç tarafı, bu partilerin CHP oylarına neredeyse hiçbir katkısı olmayacak. Zaten oy oranları çok düşüktü. Şimdi CHP listelerine sığınmış oldukları için daha da düşecektir. Normalde bu partilerden birine oy vermek isteyen fakat eli CHP'ye gitmeyen çok sayıda seçmen olacaktır.
Öte taraftan böylesi bir birlikteliğin sinerji yaratabileceği gibi boş laflara hiç katılmıyorum. İşin aslı şu: Kılıçdaroğlu adaylık karşılığında CHP'nin çıkarlarını feda etmiştir. CHP'nin içini boşaltmakta tereddüt etmemiştir. Kazanırsa çok sorun olmazsa da kaybederse bu noktadan fena vurulacaktır.