Altılı Masa'dan umudu kalan var mıdır bilmem de masa son kalan umutları da kırmak için elinden geleni yapıyor. 26 Ocak toplantısının çok kritik olduğunu söylediklerinden hepimiz dönüp baktık. Yine iki sayfalık bir metin imzalamışlar. Metin komik ama "Güncel meseleleri konuştuk" diye başlıyor. İnsanın aklına ister istemez, "Güncel siyasi meseleleri konuşacak başka bir ortam bulamadınız mı?" diye sormak geliyor.
Muhalif seçmen aday bekliyor, program bekliyor, ilkeleri duymak istiyor. En azından ufacık umut görmek istiyor. Ama 6 genel başkan, 9 saat boyunca siyaset gündeminin dedikodusunu yapmış ki, iki sayfalık metnin yaklaşık bir buçuk sayfasında güncel konulara dair değerlendirmeler var.
Onlara hiç bakmıyorum. Böylesi bir toplantı sonrası bu tür açıklamaların kıymeti harbiyesi yoktur. Bu 6 isim istedikleri yerde bu tür güncel açıklamalar tabii ki yapabilirdi. O nedenle hızla metni gözden geçirdim. Yöntem aradım. Çünkü toplantı öncesi aday belirleme yöntemini bu toplantıda belirleyeceklerini duyurmuşlardı. Gerçekten metinde buna yer vermişler. "Aday belirlemenin yöntemini konuştuk" demişler.
Trajik ama o yöntemin ne olduğunu söylememişler. Ya anlaşamadılar ya yazmayı unuttular ya da belki hiç konuşmadılar. Halbuki herkes merak ediyordu. Oy çokluğu mu, oy birliği mi, nitelikli çoğunluk mu? Anket mi? Sohbet mi? Kulis mi? Masa mı? Ama bunlara dair de cevap çıkmadı.
Ne çıktı biliyor musunuz? Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın aday olmasını kabul etmeyeceklermiş. İşte bu çıktı. Ülkede bunca yaşanan gelişmeye rağmen, bu konuda tonlarca kez millet iradesine karşı durmaya kalkışmanın bedelini defalarca ödemiş olmalarına rağmen, bu zamana kadar "Bu konuyu sorun etmeyeceğiz" demelerine rağmen hepsi bir kenara itilmiş ve Erdoğan'ın adaylığını engelleme çaresizliği kendini göstermiş.
"Allah akıl fikir versin" demekten başka çok az şey gelir elimizden. Bizim oğlan bina okur döner döner yine okur. Muhalefet öylesine vizyonsuz ve öylesine çaresiz ki Erdoğan'ı hukuk hileleriyle engellemekten başka bir seçenek yine akıllarına gelmedi.
Bana kalırsa artık dağıtın o masayı. Bu kadar sayıda genel başkan, bu kadar çok toplantı sonrası hâlâ bu saçma fikirle geliyorsa o kadar toplantı yapmanın bir anlamı yok. Yazık. Gerçekten yazık.