EYT, yani emeklilikte yaşa takılanlar, son yıllarda siyasetin en önemli başlıklarından biri haline gelmişti. Konuyla ilgili birçok sivil toplum örgütü kuruldu. Sosyal medyada çalışmalar yürütüldü. Ve sonunda seslerini siyasete duyurdular. Cumhurbaşkanı Erdoğan, EYT kararını açıkladı ve yaklaşık 2 milyon 250 bin kişi emeklilik hakkını kazandı.
Aslına bakarsanız kırklı yaşlar dünya standartlarına göre emeklilik için oldukça düşük. Bunu hepimiz biliyoruz. Ama sorun bundan ve bugünden ibaret değil. Doksanlı yılların istikrarsız siyasetinin bugüne bir armağanı. Birbirine ters iki karar ve uygulamanın sonucu yıllarca birikmiş bir sorun vardı ortada.
Emeklilik yaşının düşürülmesi Demirel'in seçim vaatlerinden biriydi ve doksanlı yıllarda alınan popülist bir kararın sonucuydu. Öyle ya da böyle devlet bir karar almış ve çalışanlara o şartlar altında emekli olabileceklerini ilan etmişti. Ancak 1999 yılında Yaşar Okuyan'ın Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı döneminde alınan yeni bir kararla emeklilik yaşı yükseltilmişti. Ve yeni karar geriye dönük işleyecek şekilde geniş tutulmuştu.
EYT meselesi de işte bu noktada çıkıyor. İnsanlar kanunların geriye doğru işletilmesine itiraz ettiler ve kazanılmış haklarının geri alındığını öne sürdüler. Zaman içinde sayı milyonları bulunca da ortaya devasa bir sorun çıktı ve bu da sorunun çözülmesini isteyen baskı gruplarını üretti.
Bir yanıyla erken emeklilik hem çalışanlar hem de ülkenin ekonomik gelişmişliği için sorundur. Ama bir yanıyla da devlet kazanılmış hakları iptal etmiş. İki yanlış bir arada.
İşte bugün alınan EYT kararı, o dönemin hatalarını temizlemeyi amaçlıyor. 99'a kadar sosyal güvenlik sistemine giren ve o dönemin şartlarına göre emekli olacağını düşünen kimselere emeklilik hakları verilmiş oldu. Çok acı bir reçete mi? Evet. Ama devlet olmanın sorumluluğu biraz da budur. Devletin, vatandaşın kazanılmış haklarını geri alması doğru değildi. Ve bir şekilde çözülmesi gerekiyordu.
Bir sorun çözücü olarak da Erdoğan meseleyi kökünden halletti. Yaş sınırı gözetilmeden 99 öncesi tüm sigortalılar emeklilik hakkını aldı. Kendilerine hayırlı olsun demekten başka bir yol yok.
Zaten dikkat ederseniz bu konudaki toplumsal zemin öylesine güçlendi ki, siyasi partilerin içinde konuya doğru düzgün itiraz eden bile çıkmadı. Hatta muhalefet kararı iktidardan daha çok sahipleniyor.
Son olarak, kim sahiplenirse sahiplensin, konuyu yine Erdoğan çözmüş oldu. Eski Türkiye'nin ne kadar sorunu varsa çöze çöze geldi ve öyle de devam ediyor. Bazılarının kaderi de kendinden öncekilerin bile hatasını düzeltmekle geçiyor.