Muhafazakâr Parti içindeki yarış tamamlandı. Boris Johnson'ın yerine göreve gelecek isim Liz Truss ufak bir farkla da olsa yarışı kazandı. Yakında göreve başlayacak. Truss, Johnson'ın Dışişleri Bakanı'ydı ve birçok bakan istifa edip Johnson'ı istifaya zorlarken Truss istifa etmemeyi tercih etmişti. Ve aslında yarışı da istifaları başlatan Rishi Sunak'a karşı kazandı.
Çok bir anlam ifade ettiğini düşünmüyorum. Ama yine de Muhafazakâr Parti'de Johnson tarzı bir siyasetin devam edeceği öngörülebilir. Zira Truss, Dışişleri Bakanı'yken oldukça şahin bir tutum sergilemişti. Şimdiye kadar yaptığı açıklamalardan bu tutumunu sürdüreceği görülüyor.
Ukrayna konusunda İngiltere'nin ne derece kararlı ve sert bir siyaset izlediğini hepimiz biliyoruz. Truss bunun içinde bile en ileri giden isim olabilir. Bu zamana kadar Putin'in devrilmesi gerektiğini çok ima eden oldu ama bunu Batılı siyasetçiler arasında en açık biçimde dile getiren isim Truss oldu.
Ukrayna'ya verilecek desteğin artırılması gerektiğini hâlâ dile getiriyor. Önünde birçok ekonomik sorun bulunmasına rağmen askeri harcamaların yüzde üçe çıkarılacağını da söylüyor. Ukrayna'ya hem ekonomik hem de askeri yardım sözü veriyor. Savaşın da Putin düşene kadar devam etmesi gerektiğini düşünüyor.
Dikkat ederseniz, son dönemde Avrupa'nın içinde birçok lider değişimi gerçekleşiyor ve çalkantılar devam ettikçe yenilerinin gelmesi de kaçınılmaz. İngiltere bunların içinde en önemlisiydi. Bir bu kadar önemlisi ancak Almanya'da yaşanacak bir hükümet krizinde karşımıza çıkabilir. Avrupa siyaseti bir yandan kendi iç gerilimlerini ekonomik çalkantılar içinde yaşıyor, bir yandan da ABD'nin beklentileriyle yüzleşmek durumunda kalıyor. Biden siyasetinin devam edeceğini varsayacak olursak İngiltere'nin buna hazır hale geldiğini söyleyebiliriz.
Ancak tüm Batı için hepsinden önemlisi ABD'deki kasım ara seçimleri olacak. Trumpistler olmasa bile Cumhuriyetçilerin kazanması büyük bir ihtimal. O zaman Biden'ın tüm Avrupa siyaseti çökebilir. Çünkü Cumhuriyetçiler, Kongre'yi kazanmaları durumunda Ukrayna'ya tek kuruş yardımı bile engelleyeceklerini şimdiden açıkladılar.
İşte böylesi bir durum ortaya çıkarsa Avrupa siyasetinin yeniden sarsılacağını öngörebiliriz. Putin de gazı keseceğini duyurduğuna göre önümüzdeki günler Avrupa'yı merakla takip etmek gerekecek. Bambaşka denklemler karşımıza çıkabilir.
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz