Her şeyden önce sevgili Latif Şimşek'e geçmiş olsun. Kendisine yönelik şiddeti nefretle kınıyorum. Katıldığı bir televizyon programında hain bir saldırıya uğradı. Bunu basit bir kavga gibi sunmaya çalışanlar, bilerek olayı mecrasından saptırmaya çalışıyorlar. Burada gördüğümüz, iki tarafın sinirlerine hâkim olamadığı için kavgaya tutuşmasından çok öte bir durum. Bir milletvekili korumasıyla beraber bir gazeteciye saldırıyor. Açık bir suç.
Bu tür programlara sıkça katılan birisi olarak söyleyebilirim ki, böylesi saldırgan bir tipin bir gün patlayacağı belli olmasına karşın ısrarla televizyon programlarına davet edilmesi hem makul katılımcılar hem de bu millet için üzücü bir durum. Buna benzer başka tipler de vardır. Mesela programlarda görürüm, öfkeden elleri titremeye başlar. Halinden, hareketinden her şey bellidir. Fakat aynı isimler tekrar tekrar bu programlara davet edilir.
Ben şahsen elimden geldiğince seçici davranmaya çalışıyorum. Böylesi tipleri kendi hallerine bırakmaya gayret ediyorum. Ama şunun da altını çizmek lazım: Böyle bir tiple karşılaşma ihtimalimiz her zaman vardır.
Ancak bu olayda ne ülkedeki siyasi gerilim meselesini ne de televizyonların konuk tercihlerini suçlamak doğru olmaz. Asıl suçlu her zaman hırsızın ta kendisidir. Bazılarıyla her türlü gerilim ortamında bile medeni bir şekilde konuşabilirsiniz ama bazıları uslanmaz biçimde barbardır. Ve sonuç da böyle olur.
Bu tür programlara katılanlar bilir. Programda şiddete uğrama ihtimali bu işin bir yanıysa asıl her gün tekrar eden tarafı gözden kaçmasın. Sosyal medya üzerinden sürekli psikolojik şiddete maruz kalırsınız. Küçümseme, hakaret, küfür her türlü saldırı yapılır. Ama bu konu nedense söylenip geçilir ve kimsenin umurunda da olmaz.
Hadi bireysel hakaretleri bir kenara bırakalım. Asıl berbat yanı örgütlü kötülüktür. Her akşam bir katılımcı, trol orduları tarafından hedef alınır ve her türlü hakaret ve tehdide maruz kalır. Ne için? Fikirlerini anlatmaya çalıştığı için.
Muhalefet kendi içinde birlik sağlamak adına kendi seçmen kitlesini diri tutmak için nefret ve karşıtlık siyasetine asılmaya devam ettikçe maalesef bu tür saçmalıklarla karşılaşma ihtimalimiz hiç bitmeyecek.
Latif Şimşek'e tekrar geçmiş olsun diyorum. Konuyla ilgili hâlâ açıklama yapmayan Demokrat Parti ve ortaklarının ne yapacaklarını da merakla bekliyorum.