Fıkra çok güzel. Bilen de çoktur. Ama tam yerine denk geldiği için anlatmasak olmaz. Adamın biri başlamış kurban hikâyesini anlatmaya. "Günlerden bir gün Hz. Musa, Allah'a yakarıyormuş. Allah'ım bana bir kız evlat verirsen onu senin yolunda kurban edeceğim. Duası kabul olmuş. Ve kız çocuğu dünyaya gelmiş. Adını da Ayşe koymuş. Vakti gelince tam kurban edecekmiş ki, gökten Azrail bir deveyle çıkagelmiş."
Denir ya neresinden düzelteceksin. Herkesin bildiği basit bir gerçeği bile böylesi bir yalana dönüştürdüğünüzde, daha doğrusu yalanları arka arkaya sıraladığınızda düzeltmek bile başlı başına bir iş. Gel de anlat şimdi. Musa değil İbrahim. Ayşe değil İsmail. Azrail değil Cebrail. Deve değil koç.
Kılıçdaroğlu âlâyıvâlâ ile bir açıklama yaptı. Takipçileri de akşam canlı yayına geçti. Neymiş? Cumhurbaşkanı Erdoğan yurtdışına para kaçırıyormuş. Kendisi de kaçacakmış. Hem de Kılıçdaroğlu'ndan. Durun burası daha önemli. Hem de Amerika'ya.
Kılıçdaroğlu'nun bu tür işlerinin zerre kadar ciddiyeti kaldığını gerçekten düşünüyorsanız, hikâyenin zırvalıklarını tek tek ele alıp mantık çerçevesinde çürütmeyi deneyebilirsiniz. Ama benim açımdan artık bu tür iddiaların tartışmaya açık tarafı yok. Kılıçdaroğlu, yalanı bir siyaset yöntemi olarak benimsedi. FETÖ dilini çok seviyor. Ve kendi tabanını tahkim etmenin en iyi yolunun büyük ve sıralı yalanlar uydurmak olduğunu düşünüyor. Düzelecek gibi de görünmüyor. O yüzden düzeltmekle vakit kaybetmek bana doğru gelmiyor.
Ama en azından bir iki soruyu sormadan edemeyeceğim. Sevgili CHP seçmeni! Sorularım size. Bir düşünün. Gerçekten Erdoğan karakterinde bir siyasetçinin kaçacağına inanıyor musun? Hadi buna kendinizi inandırdınız diyelim. Gerçekten Amerika'ya kaçacağına nasıl inanacaksınız? Erdoğan'ı her yaptığı iş üzerinden eleştirmeyi alışkanlık edinmiş olabilirsiniz. Ondan nefret ediyor da olabilirsiniz. Ama bu bazı basit gerçekleri görmenize engel değil. Sanırım Erdoğan'ın cesaret ve dirayetinden şüphe duyacak konumda değilsiniz. Bu zamana kadar yaptığı çarpışmaları ve 15 Temmuz gecesi sergilediği performansı kabaca gözünüzün önüne bir getirin. Ve bunu Genel Başkan'ınızın performansıyla bir kıyaslayın. Bunca beladan kaçmayan ve korkmayan Erdoğan, gerçekten Kılıçdaroğlu'ndan korkuyor olabilir mi? Size de komik gelmiyor mu?
Hadi kaçacağına aklınıza yattı da Amerika'ya kaçacağına nasıl inanacaksınız? Amerikalılar 10 senedir Erdoğan'ı darbe dahil çeşitli yöntemlerle devirmeye çalışırken normal bir kafayla Erdoğan'ın ABD'ye kaçacağına kendinizi nasıl inandıracaksınız?
Bazılarınızın nefretten gözünün döndüğünü biliyorum. Ama tarihi gerçeklerden koparsanız Erdoğan'a karşı kaybetmeye devam edeceğinizi de hatırlatmak isterim. Aslında birçoğunuzun dün Kılıçdaroğlu'nu dinlerken benzer bir hisse kapıldığını da tahmin edebiliyorum.
"Bu Genel Başkan'la bizim işimiz zor" diye düşünüyorsunuz. İşte burada haklısınız. Allah size sabır versin. Genel Başkan'ınız, Erdoğan'ın seçmenini Erdoğan arkasında birleştirmeye devam ediyor. Sizin de şansınıza Kılıçdaroğlu düşmüş. Ama kusura bakmayın da siz de gönüllü teslim olmuş gibi görünüyorsunuz. Siz de Kılıçdaroğlu'nun ardında saf saf dizilmeye devam ederseniz Erdoğan'a kızmayı bırakıp kendinize kızmanızı tavsiye ederim.