Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski, karmaşık mesajlar vermeye başladı. Birinci mesajında Rusya'nın talepleri olan Kırım'ın tanınmasını ve Donetsk ile Luhansk bölgelerinin bağımsızlıklarının kabulünü tartışılabilir olarak isimlendirdi. Hemen ardından Ukrayna'nın NATO üyeliği hedefinden vazgeçmesi ihtimalini de tartışmaya açtı.
Bunlar son derece önemli açıklamalar. Zaten Rusya'nın başta dile getirdiği tüm talepleri tartışmaya hazır olduğunu dile getiriyor. Yani asıl itibarıyla Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü tartışmaya açıyor. Daha önce son derece tavizsiz bir tutum sergiliyordu. Hatta bu nedenle işgale karşı direnişin simgesi haline gelmişti.
Zelenski'nin bu açıklamalarının iki temel sebebi olabilir. Birincisi, direnci kırılıyor. İkincisi ise Batılı ülkelere mesaj veriyor. Rusya gibi devasa bir askeri makinenin karşısında Ukrayna'nın direnişinin öyle ya da böyle bir sınırı olduğunu hepimiz biliyorduk. Şimdi Zelenski bu sınır daha yakından hissetmeye başladı. Ama hepsinden önemlisi, Zelenski Batı'nın desteği hakkında hayal kırıklığına uğramış durumda.
Zira Zelenski baştan itibaren AB üyelik sürecinin hızlandırılmasını istiyor. Ama bu anlamda adım atılması şimdilik imkânsız görünüyor. Öte taraftan Zelenski, NATO üyeliğini de bir seçim vaadi olarak kullanmıştı. Ama onun da yakınında bile değil. Aksine hava sahasının kapatılması için yaptığı tüm başvurulur reddediliyor.
Batılı ülkeler, Zelenski'ye belli alanlarda tabii ki destek sunuyor. Karadan destek zaten hiç kesilmedi. Ekonomik destek de veriliyor. Uluslararası kamuoyunu kazandı. Ama bunların savaşın sonucuna etkisi, hava sahası kadar derinden olmuyor. Biz bunu Suriye gibi önceki örneklerde görmüştük. Zelenski şimdi yakından tecrübe ediyor. Hava desteği almadan işgali engelleyemeyeceğini, hatta Ukrayna'nın yerle bir olacağını görüyor.
Batılılar kendisine bu zamana kadar ne sözler verdiler bilemiyorum. Ama hava sahasının NATO tarafından kapatılması, bu tür durumlarda gerçekçi bir senaryo değil. Eğer Zelenski aldığı destek sözlerine güveniyorduysa şimdi büyük bir hayal kırıklığı yaşadığını söyleyebiliriz. O nedenle Zelenski, aslında bu mesajlarla Batı'yı tehdit ediyor. "Bana yeterli desteği vermezseniz, Ukrayna'yı korumak yerine Ukrayna'yı savaş alanı olarak görmekten vazgeçmezseniz benim de teslim olmaktan başka çarem kalmaz" demek istiyor.
Hele de Blinken'ın bir soruya cevaben, "Zelenski öldürülse bile B planımız var" demesi, Zelenski'yi yıkmış olmalı. Amerikalılar şu sürecin içinde bile böylesi umursamaz açıklamalar yapabiliyor. İşte bu nedenle zaten bugün Batı ittifakı böylesi bir kaos içinde. Amerikalılar stratejik hedefleri gözetmek yerine iç siyasetlerine yönelik mesajlar vermeye devam ettikçe Batı ittifakı içindeki bu dengesizlik devam edecektir.
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz