Ukrayna krizi tıkandı. NATO ile Rusya son restleşmelerini yaptı ve aslına bakarsanız Rusya'nın NATO tarafından yeterince engellenemediğini söyleyebiliriz. Artık top Rusya'nın kucağında. Çünkü NATO son derece dağınık bir görüntü veriyor. Rusya da bunu biliyor ve bu çatlağı daha da büyütmek, Rusya için Ukrayna krizini çözmekten daha önemli. Ukrayna'ya karşı saldırgan tavrını istediği zaman ortaya koyabilir. Ama hazır NATO'yu özellikle de Almanya üzerinden böylesi bir zafiyet içinde yakalamışken bunu daha da sündürmek isteyebilir. Bu nedenle Ukrayna krizinin NATO ve Rusya arasındaki görüşmeler sayesinde çözülebileceğini pek sanmıyorum.
İşte bu noktada ilginç bir gelişme ortaya çıkıyor. Hem Ukrayna hem de Rusya, Türkiye'nin arabuluculuk tekliflerine olumlu cevap veriyor. Çünkü Ukrayna, NATO'nun kararlılığından emin değil ve çok haklı. Rusya ise ABD'yi devre dışı bırakabilecek her zemini kıymetli buluyor. Bu nedenle Rusya'nın da Türkiye'nin arabuluculuğuna sıcak baktığını düşünebiliriz.
Türkiye için önemli bir fırsat. Ukrayna krizini etkin biçimde çözüme kavuşturan bir aktör olabilir. Rusya ile ilişkisini sürdürebilir. NATO nezdinde de çok kıymetli bir iş yapmış olabilir. Hatta belli bir vakitten sonra ABD bile bu sürece eklemlenmek durumunda kalabilir.
Söylediklerimi aşırı iyimserlik olarak nitelendirmeyin. Son beş senedir kurduğu ilişkiler ağı Türkiye'ye önemli bir kapasite sağlıyor ve krizin geldiği noktadaki boşluk da iyi bir fırsat sunuyor. Hem kapasite hem fırsat var. Eğer Türkiye ilk turdan sonra ikinci ayakta bu sürece Almanya ve Fransa gibi Avrupa ülkelerini de dahil edebilirse işte o zaman başarı şansı çok daha yüksek olacaktır.
Bu Avrupalı ülkelerin NATO'dan bağımsız böyle bir zemini tercih etmeyeceğini düşünüyor olabilirsiniz. Ama bence o kadar da emin olmayın. Zira Almanya şu sıralar her şeye razı. Yatıştırmayı bile tercih eden Almanya, Türkiye'nin öncülüğünde bir çözüm ihtimalini çok daha tercih edilir bulacaktır.
Fransa ise Rusya ile NATO zemini dışında bir ilişki fikrine hiçbir zaman uzak olmadı. Bu Fransa'nın tarihi ve jeopolitik bir özelliğidir. Eğer bir de Almanya buna yanaşırsa Fransa dünden razı olacaktır. Rusya ise böyle bir kompozisyonu NATO'daki çatlağı artırmak adına bile olsa kabul eder. İşte tam bu noktada ABD de dahil olmak zorunda kalır.
Böyle bir senaryo Türkiye'nin hem Doğu'yla hem de Batı'yla ilişkilerinin tarihini yeniden yazmak anlamına gelecektir. Ortada büyük bir fırsat var. İyi yönetilecek olursa Türkiye hem Batı hem de Rusya için çok daha çekici bir partner olup uluslararası siyasetin merkezine oturabilir.